Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), okul öncesi öğretmenliği branşında alacağı 10 bin sözleşmeli kadro için müracaatları almaya başladı.
Bayram boyunca devam edecek başvurular, 25 Eylül Cuma günü saat 12.00'de sona erecek.
Atamalar ise aynı gün öğleden sonra gerçekleştirilecek. Atanan öğretmenler 28 Eylül'den itibaren atandıkları il milli eğitim müdürlüklerine başvurarak görevlerine başlayabilecek. 10 bin sözleşmeli okul öncesi öğretmen kadrosunu 'ihtiyaçlarına göre' illere dağıtan bakanlık, en fazla kontenjanı Şanlıurfa ve Samsun'a verdi. Urfa'ya 650, Samsun'a 450 kontenjan ayıran bakanlık, İstanbul'a 400, Trabzon ve Hatay'a 350, Sakarya'ya 300, Gaziantep'e 280, Diyarbakır, Muş, Kütahya ve Kocaeli'ne 250, İzmir'e 200 kadro ayırdı. 25 Eylül'de yapılacak atamalarda Adana 180, Amasya 150, Antalya 180, Ankara 50, Bitlis 160, Bolu 90, Burdur 90, Kayseri 200, Muğla ise 230 yeni okul öncesi öğretmenine kavuşacak.
Yeni sözleşmeli öğretmen atanmayacaktı ama...
2009 yılında alınacak toplam öğretmen kadrosu kapsamında kasım ayında Milli Eğitim'e 10 bin sözleşmeli öğretmen kadrosu ayrılmıştı. Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, sözleşmeli kadroyu kadroluya çevirmek için bundan vazgeçtiklerini açıklamıştı. Ancak okul öncesinde çalışan 17 bin usta öğretici kadrosunun Danıştay kararı sonrasında artık kullanılamayacak olması nedeniyle bakanlık yine sözleşmeli öğretmen atamak durumunda kaldı. Fakat kasımda kadrolu öğretmen kadrosu alabilmek için 'ek bütçe kanunu' çıkarmak gerekiyor.
Diğer mezunların tepkisi sürüyor
Öğretmenlik bekleyen diğer adayların kadronun sadece bir branş için kullanılacak olmasına tepkisi sürüyor. Gün boyu internet sitelerine yorum bırakan ve gazeteleri arayarak eleştirilerini dile getiren adaylar, "Okul öncesi branşında öğretmen ihtiyacı var da diğerlerinde yok mu? Bugün birçok okulda matematik, Türkçe, sınıf öğretmenliği gibi birçok branşta öğretmen ihtiyacı var. Atama bekleyen de 200 bin öğretmen adayı bulunuyor." dedi.
19 Eylül 2009 Cumartesi
18 Eylül 2009 Cuma
ÜAK tarihinde bir ilk yaşanıyor
Üniversitelerarası Kurul (ÜAK) başkanlığı ilk kez bir vakıf üniversitesine geçti.
Üniversitelerin kuruluş tarihlerine göre rektörlerin sırasıyla birer yıllığına yaptığı ÜAK başkanlığı artık Bilkent Üniversitesi'nde.
Türkiye'nin ilk vakıf üniversitesi olan ve 1984 yılında kurulan Bilkent Üniversitesi'nin rektörü Prof. Dr. Ali Doğramacı, dün ÜAK başkanlığını Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Ceylan'dan devraldı. YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan da başkanlık yaptığı ilk toplantıya katılarak Doğramacı'yı kutladı. Doğramacı ise Özcan ve rektörlerin 'hayırlı olsun' dileğine 'Geçmiş olsun demek istiyorsunuz herhalde.' esprisiyle karşılık verdi. Doğramacı, ÜAK başkanı olarak ilk yeniliği 'oylama cihazında' yaptı. Şimdiye kadar oylama sırasında el kaldıran üyelere bir kılavuz eşliğinde Bilkent Üniversitesi'ne ait 'elektronik oylama cihazı' dağıtıldı. Oylama sırasında üyelerin 'evet' veya 'hayır' oyu kullanmaları için cihazın 1A veya 2B tuşuna basmaları yeterli olacak. Doğramacı'nın ikinci yeniliği ise ilk kez bir 'ÜAK albümü çıkarma' çalışması oldu. Doğramacı, 30 Temmuz 2010'a kadar ÜAK başkanlığı yapacak. Daha sonra görevi Gaziantep Üniversitesi devralacak. ÜAK, anayasal bir kuruluş olarak üniversitelerin akademik işlerine dönük karar alıyor ve YÖK'e görüş bildiriyor.
Üniversitelerin kuruluş tarihlerine göre rektörlerin sırasıyla birer yıllığına yaptığı ÜAK başkanlığı artık Bilkent Üniversitesi'nde.
Türkiye'nin ilk vakıf üniversitesi olan ve 1984 yılında kurulan Bilkent Üniversitesi'nin rektörü Prof. Dr. Ali Doğramacı, dün ÜAK başkanlığını Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Ceylan'dan devraldı. YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan da başkanlık yaptığı ilk toplantıya katılarak Doğramacı'yı kutladı. Doğramacı ise Özcan ve rektörlerin 'hayırlı olsun' dileğine 'Geçmiş olsun demek istiyorsunuz herhalde.' esprisiyle karşılık verdi. Doğramacı, ÜAK başkanı olarak ilk yeniliği 'oylama cihazında' yaptı. Şimdiye kadar oylama sırasında el kaldıran üyelere bir kılavuz eşliğinde Bilkent Üniversitesi'ne ait 'elektronik oylama cihazı' dağıtıldı. Oylama sırasında üyelerin 'evet' veya 'hayır' oyu kullanmaları için cihazın 1A veya 2B tuşuna basmaları yeterli olacak. Doğramacı'nın ikinci yeniliği ise ilk kez bir 'ÜAK albümü çıkarma' çalışması oldu. Doğramacı, 30 Temmuz 2010'a kadar ÜAK başkanlığı yapacak. Daha sonra görevi Gaziantep Üniversitesi devralacak. ÜAK, anayasal bir kuruluş olarak üniversitelerin akademik işlerine dönük karar alıyor ve YÖK'e görüş bildiriyor.
17 Eylül 2009 Perşembe
Gediz Üniversitesi'ne 3 yeni bölüm eklendi
Sipahi Eğitim Sağlık ve Spor Vakfı tarafından İzmir'de kurulan 2009-2010 akademik yılında kapılarını açacak Gediz Üniversitesi, YÖK'ten üç yeni bölüm için onay aldı.
Gediz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Seyfullah Çevik, yaptığı yazılı açıklamada, YÖK Genel Kurulu'nun açılmasına izin verdiği Mühendislik Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü ve Meslek Yüksek Okulu Çocuk Gelişimi Bölümü'nde 60'ar öğrenciye daha eğitim olanağı sağlayacaklarını belirtti.
Kararın sevindirici olduğunu kaydeden Prof. Dr. Çevik, Ekim ayında gerçekleştirilecek ek kontenjan kayıtlarında, mevcut boş kontenjanlarla birlikte 406 öğrenciyi daha kabul edebileceklerini bildirdi.
İzmir'in 4'üncü vakıf üniversitesi olan Gediz Üniversitesinin yeni açılan Uluslararası İlişkiler Bölümünde 15'i tam, 15'i yarı burslu, 30'u da ücretli 60 öğrenci yer alacak.
Bilgisayar Mühendisliğinde 20'si tam burslu ve 40'ı ücretli toplam 60 öğrenci, Çocuk Gelişimi Bölümünde de 12'si tam burslu ve 48'ı ücretli 60 öğrenci eğitim görecek.
Gediz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Seyfullah Çevik, yaptığı yazılı açıklamada, YÖK Genel Kurulu'nun açılmasına izin verdiği Mühendislik Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü ve Meslek Yüksek Okulu Çocuk Gelişimi Bölümü'nde 60'ar öğrenciye daha eğitim olanağı sağlayacaklarını belirtti.
Kararın sevindirici olduğunu kaydeden Prof. Dr. Çevik, Ekim ayında gerçekleştirilecek ek kontenjan kayıtlarında, mevcut boş kontenjanlarla birlikte 406 öğrenciyi daha kabul edebileceklerini bildirdi.
İzmir'in 4'üncü vakıf üniversitesi olan Gediz Üniversitesinin yeni açılan Uluslararası İlişkiler Bölümünde 15'i tam, 15'i yarı burslu, 30'u da ücretli 60 öğrenci yer alacak.
Bilgisayar Mühendisliğinde 20'si tam burslu ve 40'ı ücretli toplam 60 öğrenci, Çocuk Gelişimi Bölümünde de 12'si tam burslu ve 48'ı ücretli 60 öğrenci eğitim görecek.
16 Eylül 2009 Çarşamba
88 Bin Boş Kontenjan Var
2009-ÖSS yerleştirme sonuçlarına göre, üniversitelerin lisans ve önlisans programları olmak üzere 88 bin 602 kontenjanında boşluk bulunuyor.
ÖSS yerleştirme sonuçlarına göre birçok üniversitede kontenjanlar doldu.
ÖSYM, 2009-ÖSS yerleştirme sonuçlarına göre boş kalan üniversite kontenjanlarını internet sitesinde yayımladı.
Buna göre, üniversitelerin 26 bin 643'ü lisans ve 61 bin 959'u önlisans programları olmak üzere toplam 88 bin 602 kontenjanında boşluk bulunuyor.
ÖSS yerleştirme sonuçlarına göre, lisans programı bulunan Boğaziçi, Gülhane Askeri Tıp Akademisi ile İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü ve Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü'nün tüm programları doldu.
Galatasaray, Mimar Sinan Güzel Sanatlar, Eskişehir Osman Gazi, Yıldız Teknik, Mardin Artuklu, Batman, Şırnak üniversitelerinin ise hem lisans hem de önlisans programlarında boş kontenjan kalmadı.
Sadece lisans programlarında boş kontenjan kalmayan üniversiteler arasında Dokuz Eylül,Ege, Gazi, Muğla, Uludağ, Düzce, Mehmet Akif Ersoy, Adıyaman, Amasya, Karamanoğlu Mehmetbey, Ağrı İbrahim Çeçen, Siirt, Çankırı Karatekin, Artvin Çoruh, Bilecik, Bitlis Eren, Kırklareli, Ardahan, Bartın, Bayburt, Gümüşhane, Iğdır, Yalova üniversiteleri bulunuyor.
Anadolu, Hacettepe, İstanbul, İstanbul Teknik, Marmara, ODTÜ, Haliç, Işık, Yeditepe, Ufuk üniversitelerinin ise önlisans programlarında boşluk kalmadı.
Vakıf üniversiteleri arasında kontenjanlarında boşluk bulunmayan üniversiteler ise Sabancı, İstanbul Bilim, Acıbadem, Piri Reis üniversiteleri ile İlke Eğitim ve Sağlık Vakfı, Kavram Eğitim Vakfı olarak belirlendi.
Devlet, vakıf, KKTC ve diğer ülkelerdeki üniversiteler arasında kontenjanlarında en çok boşluk bulunan üniversiteler içinde 5 bin 128 boş kontenjan ile İstanbul Aydın Üniversitesi, 2 bin 964 boş kontenjan ile Yakın Doğu Üniversitesi, 2 bin 958 kontenjan ile İstanbul Arel Üniversitesi, 2 bin 905 boş kontenjan ile Girne Amerikan Üniversitesi, 2 bin 868 boş kontenjan ile Doğu Akdeniz Üniversitesi, 2 bin 818 boş kontenjan ile Beykent Üniversitesi, 2 bin 793 boş kontenjan ile Kütahya Dumlupınar Üniversitesi, 2 bin 571 boş kontenjan ile Okan Üniversitesi, 2 bin 570 boş kontenjan ile Süleyman Demirel Üniversitesi, 2 bin 528 boş kontenjan ile Konya Selçuk Üniversitesi, 2 bin 219 boş kontenjan ile Afyon Kocatepe Üniversitesi, 2 bin 208 boş kontenjan ile Mersin Üniversitesi bulunuyor.
Koç ve İstanbul Özyeğin üniversitelerinin ise sadece birer kontenjanın boş olduğu belirlendi.
ÖSS yerleştirme sonuçlarına göre birçok üniversitede kontenjanlar doldu.
ÖSYM, 2009-ÖSS yerleştirme sonuçlarına göre boş kalan üniversite kontenjanlarını internet sitesinde yayımladı.
Buna göre, üniversitelerin 26 bin 643'ü lisans ve 61 bin 959'u önlisans programları olmak üzere toplam 88 bin 602 kontenjanında boşluk bulunuyor.
ÖSS yerleştirme sonuçlarına göre, lisans programı bulunan Boğaziçi, Gülhane Askeri Tıp Akademisi ile İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü ve Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü'nün tüm programları doldu.
Galatasaray, Mimar Sinan Güzel Sanatlar, Eskişehir Osman Gazi, Yıldız Teknik, Mardin Artuklu, Batman, Şırnak üniversitelerinin ise hem lisans hem de önlisans programlarında boş kontenjan kalmadı.
Sadece lisans programlarında boş kontenjan kalmayan üniversiteler arasında Dokuz Eylül,Ege, Gazi, Muğla, Uludağ, Düzce, Mehmet Akif Ersoy, Adıyaman, Amasya, Karamanoğlu Mehmetbey, Ağrı İbrahim Çeçen, Siirt, Çankırı Karatekin, Artvin Çoruh, Bilecik, Bitlis Eren, Kırklareli, Ardahan, Bartın, Bayburt, Gümüşhane, Iğdır, Yalova üniversiteleri bulunuyor.
Anadolu, Hacettepe, İstanbul, İstanbul Teknik, Marmara, ODTÜ, Haliç, Işık, Yeditepe, Ufuk üniversitelerinin ise önlisans programlarında boşluk kalmadı.
Vakıf üniversiteleri arasında kontenjanlarında boşluk bulunmayan üniversiteler ise Sabancı, İstanbul Bilim, Acıbadem, Piri Reis üniversiteleri ile İlke Eğitim ve Sağlık Vakfı, Kavram Eğitim Vakfı olarak belirlendi.
Devlet, vakıf, KKTC ve diğer ülkelerdeki üniversiteler arasında kontenjanlarında en çok boşluk bulunan üniversiteler içinde 5 bin 128 boş kontenjan ile İstanbul Aydın Üniversitesi, 2 bin 964 boş kontenjan ile Yakın Doğu Üniversitesi, 2 bin 958 kontenjan ile İstanbul Arel Üniversitesi, 2 bin 905 boş kontenjan ile Girne Amerikan Üniversitesi, 2 bin 868 boş kontenjan ile Doğu Akdeniz Üniversitesi, 2 bin 818 boş kontenjan ile Beykent Üniversitesi, 2 bin 793 boş kontenjan ile Kütahya Dumlupınar Üniversitesi, 2 bin 571 boş kontenjan ile Okan Üniversitesi, 2 bin 570 boş kontenjan ile Süleyman Demirel Üniversitesi, 2 bin 528 boş kontenjan ile Konya Selçuk Üniversitesi, 2 bin 219 boş kontenjan ile Afyon Kocatepe Üniversitesi, 2 bin 208 boş kontenjan ile Mersin Üniversitesi bulunuyor.
Koç ve İstanbul Özyeğin üniversitelerinin ise sadece birer kontenjanın boş olduğu belirlendi.
5 Eylül 2009 Cumartesi
MBA öğrencilerinin mezuniyet heyecanları
Fatih Üniversitesi’nin 5. dönem MBA (İşletme Yönetimi Yüksek Lisans) öğrencileri düzenlenen törenle mezuniyet diplomalarını aldılar.
Üniversitenin Büyükçekmece Kampüsü’nde verilen iftar yemeğinin ardından mezun olan 143 öğrenciye başarı belgeleri ailelerinin de katıldığı bir törenle verildi.
Dereceye giren öğrencilere plaketlerini veren Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Talip Alp yaptığı konuşmada eğitimin bir süreç olduğunu vurgulayarak hayat boyu öğrenmenin önemine değindi.
MBA programlarına destek veren kurum temsilcilerine de plaketlerin verildiği mezuniyet programında Türkiye Finans Eğitim Müdürü Dr. M. İrfan Kurt konuşmasında MBA programlarının Üniversite- iş dünyası işbirliğine verilecek en iyi örneklerden biri olduğunu belirtti.
Program Koordinatörü Doç. Dr. Halil Zaim, “MBA programları yapı itibariyle yüksek lisans programı içeriğine sahip olsalar da günümüz iş dünyasının çok ilgi göstermesinin ardında yönetici adayları için iyi bir okul olması gösterilebilir” derken, mezun olan 143 öğrenci ile toplam mezun sayısının 635’e ulaştığını aktardı.
Zaim ayrıca, kurumsal ve bireysel eğitimler olmak üzere halen 400 öğrencinin MBA eğitimi aldığı Fatih Üniversitesi’nde eğitimlerin İstanbul ve Ankara’daki 3 merkezde yürütüldüğünü söyledi.
Program öğrencilerin keplerini havaya atmaları ile sona erdi.
Üniversitenin Büyükçekmece Kampüsü’nde verilen iftar yemeğinin ardından mezun olan 143 öğrenciye başarı belgeleri ailelerinin de katıldığı bir törenle verildi.
Dereceye giren öğrencilere plaketlerini veren Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Talip Alp yaptığı konuşmada eğitimin bir süreç olduğunu vurgulayarak hayat boyu öğrenmenin önemine değindi.
MBA programlarına destek veren kurum temsilcilerine de plaketlerin verildiği mezuniyet programında Türkiye Finans Eğitim Müdürü Dr. M. İrfan Kurt konuşmasında MBA programlarının Üniversite- iş dünyası işbirliğine verilecek en iyi örneklerden biri olduğunu belirtti.
Program Koordinatörü Doç. Dr. Halil Zaim, “MBA programları yapı itibariyle yüksek lisans programı içeriğine sahip olsalar da günümüz iş dünyasının çok ilgi göstermesinin ardında yönetici adayları için iyi bir okul olması gösterilebilir” derken, mezun olan 143 öğrenci ile toplam mezun sayısının 635’e ulaştığını aktardı.
Zaim ayrıca, kurumsal ve bireysel eğitimler olmak üzere halen 400 öğrencinin MBA eğitimi aldığı Fatih Üniversitesi’nde eğitimlerin İstanbul ve Ankara’daki 3 merkezde yürütüldüğünü söyledi.
Program öğrencilerin keplerini havaya atmaları ile sona erdi.
30 Ağustos 2009 Pazar
Üniversite kayıtları pazartesi günü başlıyor
Üniversitelere kayıt işlemleri 31 Ağustos 2009 Pazartesi günü başlayacak.
2009-ÖSS sonucunda üniversitelere kayıt hakkı kazanan adaylar, kazandıkları programlar için belirlenen günde kayıt için başvuracak.
Kayıt için belirlenen gün adayların sınav sonuç belgesinde yer alıyor. Adaylar kendilerine bildirilen günde, gerekli belgelerle birlikte ilgili üniversiteye başvurarak kayıt yaptırabilecek.
Bildirilen süre içinde kayıt için başvurmayan veya kayıt işlemlerini tamamlamayan adaylar haklarını kaybedecek.
Anadolu Üniversitesi Merkezi Açıköğretim Programlarını kazanan adayların kayıt işlemleri ve kayıt tarihi için Anadolu Üniversitesi Rektörlüğüne başvurmaları gerekiyor.
Bu arada, ÖSYM’nin hazırladığı 2009 Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzunda yer alan uyarılara göre, "yükseköğretim öğrencileri, kılık kıyafet ile ilgili olarak yüksek yargı organları tarafından verilmiş kararlarla oluşmuş bulunan hukuki mevzuata uymak" zorunda.
-KAYITLARDA NÜFUS CÜZDANI İSTENMEYECEK-
YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan’ın üniversite rektörlüklerine gönderdiği "üniversite kayıtları" konulu genelgede belirtildiği üzere kayıtlar sırasında öğrencilerden yükseköğretim kurumları tarafından "nüfus cüzdanı" ve "ikamet belgesi" istenmeyecek. Bu verilere ulaşmak için sadece T.C Vatandaşlık Numarası bilgisi istenecek.
Öğrencilerden "öğrenim katkı bedeli" haricinde de her ne ad altında olursa olsun hiçbir ücret talep edilmeyecek.
Kayıt için adaylar bizzat üniversiteye başvuracak. Postayla kayıt yapılmayacak. Belirtilen tarihlerde kayıt yaptırmayan adaylar hak iddia edemeyecek. Üniversiteler, kayıt yaptıracak adaylardan sağlık kurulu raporu isteyebilecek.
-EK YERLEŞTİRME-
Öte yandan, üniversitelere kayıtların tamamlanmasının ardından, merkezi yerleştirmede boş kalan kontenjanlar ile kayıtlar sonucunda boş kalan kontenjanlara ek yerleştirme yapılacak.
Üniversiteler kayıtlardan sonra boş kalan kontenjanları ÖSYM’ye bildirecek. Buna göre ek yerleştirme başvuru tarihleri ise ÖSYM tarafından duyurulacak.
ÖSS merkezi yerleştirme sonucuna göre üniversitelerde lisans programlarında 26 bin 643, ön lisans programlarında 61 bin 959 kontenjan boş kaldı.
2009-ÖSS sonucunda üniversitelere kayıt hakkı kazanan adaylar, kazandıkları programlar için belirlenen günde kayıt için başvuracak.
Kayıt için belirlenen gün adayların sınav sonuç belgesinde yer alıyor. Adaylar kendilerine bildirilen günde, gerekli belgelerle birlikte ilgili üniversiteye başvurarak kayıt yaptırabilecek.
Bildirilen süre içinde kayıt için başvurmayan veya kayıt işlemlerini tamamlamayan adaylar haklarını kaybedecek.
Anadolu Üniversitesi Merkezi Açıköğretim Programlarını kazanan adayların kayıt işlemleri ve kayıt tarihi için Anadolu Üniversitesi Rektörlüğüne başvurmaları gerekiyor.
Bu arada, ÖSYM’nin hazırladığı 2009 Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzunda yer alan uyarılara göre, "yükseköğretim öğrencileri, kılık kıyafet ile ilgili olarak yüksek yargı organları tarafından verilmiş kararlarla oluşmuş bulunan hukuki mevzuata uymak" zorunda.
-KAYITLARDA NÜFUS CÜZDANI İSTENMEYECEK-
YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan’ın üniversite rektörlüklerine gönderdiği "üniversite kayıtları" konulu genelgede belirtildiği üzere kayıtlar sırasında öğrencilerden yükseköğretim kurumları tarafından "nüfus cüzdanı" ve "ikamet belgesi" istenmeyecek. Bu verilere ulaşmak için sadece T.C Vatandaşlık Numarası bilgisi istenecek.
Öğrencilerden "öğrenim katkı bedeli" haricinde de her ne ad altında olursa olsun hiçbir ücret talep edilmeyecek.
Kayıt için adaylar bizzat üniversiteye başvuracak. Postayla kayıt yapılmayacak. Belirtilen tarihlerde kayıt yaptırmayan adaylar hak iddia edemeyecek. Üniversiteler, kayıt yaptıracak adaylardan sağlık kurulu raporu isteyebilecek.
-EK YERLEŞTİRME-
Öte yandan, üniversitelere kayıtların tamamlanmasının ardından, merkezi yerleştirmede boş kalan kontenjanlar ile kayıtlar sonucunda boş kalan kontenjanlara ek yerleştirme yapılacak.
Üniversiteler kayıtlardan sonra boş kalan kontenjanları ÖSYM’ye bildirecek. Buna göre ek yerleştirme başvuru tarihleri ise ÖSYM tarafından duyurulacak.
ÖSS merkezi yerleştirme sonucuna göre üniversitelerde lisans programlarında 26 bin 643, ön lisans programlarında 61 bin 959 kontenjan boş kaldı.
24 Ağustos 2009 Pazartesi
Sınav Maratonu Başlıyor
Üniversiteye girmek için sınava girecek öğrencilerin dershanelerdeki ''sınav maratonu'' başladı.
Okulların açılmasının Ramazan Bayramı sonrasına kalmasına rağmen, sınav sisteminde yapılan değişikliğin ardından üniversiteye girmek için YGS ve LGS olmak üzere iki basamaklı sınava girecek öğrencilerin dershanelerdeki ''sınav maratonu'' başladı.
Son ÖSS tamamlanıp, yerleştirme sonuçlarının açıklanmasının ardından öğrenci ve velilerin üniversitelere kayıt telaşı başlarken, yükseköğrenim görmek isteyen gençleri ise yeni sınavın heyecanı sardı.
Sınav sistemindeki değişikliğin ardından Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) ve Lisans Yerleştirme Sınavları (LYS) olmak üzere iki kademeli yapılacak sınava en iyi şekilde hazırlanmak isteyen öğrenciler, dershanelerde eğitime başladı.
YGS'ye nisan ayının ilk yarısında, LYS'ye ise haziran ayının ikinci yarısında girecek öğrenciler, yeni sisteme alışmanın telaşını yaşarken, dershaneler de sistemi anlatmaya çalışıyor.
Özel Dershaneler Birliği Derneği (ÖZDEBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Köprülü, AA dershanelerde lise son sınıf öğrencileri için derslere başlandığını belirterek, mezun öğrencilerin ise eylül ayı itibariyle eğitime başlayacağını bildirdi.
Eğitime başlanmasına karşın kayıtların da devam ettiğini kaydeden Köprülü, dershaneye göre yıllık 500 ile 700 saat arasında değişen derslerin birim ücretlerinin 5-10 TL arasında olduğunu kaydetti.
ÜNİVERSİTEYE GİRİŞTE YENİ SİSTEM
Üniversiteye girişte yeni sisteme geçildiğini hatırlatan Köprülü, sistemin yeni olmasına karşın ders içeriklerinin değişmediğini söyledi.
Dershanelerin yeni sisteme uygun dokümanlarını hazırladığını anlatan Köprülü, şöyle konuştu:
''Dershaneler yeni sisteme hazır. Sınavın iki aşamalı olması herhangi bir olumsuzluk yaratmayacak. İlk sınav nisan ayında yapılacağı için ikinci sınava fazla zaman kalmayacak. Bu nedenle sezon başından itibaren öğrenciler her iki sınava da çok iyi hazırlanacak. Ayrıca, öğrencilerin kafa karışıklığını önlemek için yeni sistemi anlatan broşürleri de kayıt yaptıran tüm öğrencilere dağıtıyoruz.''
SİSTEM ÖĞRENCİ KALİTESİNİ ARTIRACAK
Köprülü, yeni sistemin öğrencilerin yükünü biraz daha artıracağını belirterek, üniversite kazanmak isteyen öğrencilerin daha ciddi hazırlanması gerektiğini anlattı.
Yeni sınav şeklinin öğrencileri daha çok ders çalışmaya teşvik edeceğinin altını çizen Köprülü, ''Yeni sistemin üniversitelerdeki öğrenci kalitesini artıracağına inanıyoruz. Çünkü öğrenciler sınavı kazanmak için artık daha donanımlı olmak zorunda'' diye konuştu.
Okulların açılmasının Ramazan Bayramı sonrasına kalmasına rağmen, sınav sisteminde yapılan değişikliğin ardından üniversiteye girmek için YGS ve LGS olmak üzere iki basamaklı sınava girecek öğrencilerin dershanelerdeki ''sınav maratonu'' başladı.
Son ÖSS tamamlanıp, yerleştirme sonuçlarının açıklanmasının ardından öğrenci ve velilerin üniversitelere kayıt telaşı başlarken, yükseköğrenim görmek isteyen gençleri ise yeni sınavın heyecanı sardı.
Sınav sistemindeki değişikliğin ardından Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) ve Lisans Yerleştirme Sınavları (LYS) olmak üzere iki kademeli yapılacak sınava en iyi şekilde hazırlanmak isteyen öğrenciler, dershanelerde eğitime başladı.
YGS'ye nisan ayının ilk yarısında, LYS'ye ise haziran ayının ikinci yarısında girecek öğrenciler, yeni sisteme alışmanın telaşını yaşarken, dershaneler de sistemi anlatmaya çalışıyor.
Özel Dershaneler Birliği Derneği (ÖZDEBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Köprülü, AA dershanelerde lise son sınıf öğrencileri için derslere başlandığını belirterek, mezun öğrencilerin ise eylül ayı itibariyle eğitime başlayacağını bildirdi.
Eğitime başlanmasına karşın kayıtların da devam ettiğini kaydeden Köprülü, dershaneye göre yıllık 500 ile 700 saat arasında değişen derslerin birim ücretlerinin 5-10 TL arasında olduğunu kaydetti.
ÜNİVERSİTEYE GİRİŞTE YENİ SİSTEM
Üniversiteye girişte yeni sisteme geçildiğini hatırlatan Köprülü, sistemin yeni olmasına karşın ders içeriklerinin değişmediğini söyledi.
Dershanelerin yeni sisteme uygun dokümanlarını hazırladığını anlatan Köprülü, şöyle konuştu:
''Dershaneler yeni sisteme hazır. Sınavın iki aşamalı olması herhangi bir olumsuzluk yaratmayacak. İlk sınav nisan ayında yapılacağı için ikinci sınava fazla zaman kalmayacak. Bu nedenle sezon başından itibaren öğrenciler her iki sınava da çok iyi hazırlanacak. Ayrıca, öğrencilerin kafa karışıklığını önlemek için yeni sistemi anlatan broşürleri de kayıt yaptıran tüm öğrencilere dağıtıyoruz.''
SİSTEM ÖĞRENCİ KALİTESİNİ ARTIRACAK
Köprülü, yeni sistemin öğrencilerin yükünü biraz daha artıracağını belirterek, üniversite kazanmak isteyen öğrencilerin daha ciddi hazırlanması gerektiğini anlattı.
Yeni sınav şeklinin öğrencileri daha çok ders çalışmaya teşvik edeceğinin altını çizen Köprülü, ''Yeni sistemin üniversitelerdeki öğrenci kalitesini artıracağına inanıyoruz. Çünkü öğrenciler sınavı kazanmak için artık daha donanımlı olmak zorunda'' diye konuştu.
23 Ağustos 2009 Pazar
15 bin öğretmen ataması yapılacak
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), 10 bini sözleşmeli, 5 bini kadrolu toplam 15 bin öğretmen ataması yapacak.
Bakanlık atamalar için 26 Ağustos 2009 tarihinde sonuçlanacak öğretmenlerin özür grubuna göre yer değiştirme sonuçlarını bekliyor.
Buna göre bakanlık, illerden 31 Ağustos-4 Eylül 2009 tarihleri arasında yer değiştirme sonuçlarına göre boşalan kontenjanları kurum ve alan bazında isteyecek. Buna göre atanacak öğretmenlerin hangi branşlarda olacağı belirlenecek.
MEB, 10 bin sözleşmeli ve 5 bin kadrolu öğretmenin ataması için başvuruları 4-14 Eylül 2009 tarihleri arasında almayı, atamaları da 15 Eylül 2009 tarihinde yapmayı planlıyor.
İhtiyaç doğrultusunda atanacak öğretmen sayısının yaklaşık 16 bine çıkması da bekleniyor.
Buna göre bakanlık, illerden 31 Ağustos-4 Eylül 2009 tarihleri arasında yer değiştirme sonuçlarına göre boşalan kontenjanları kurum ve alan bazında isteyecek. Buna göre atanacak öğretmenlerin hangi branşlarda olacağı belirlenecek.
MEB, 10 bin sözleşmeli ve 5 bin kadrolu öğretmenin ataması için başvuruları 4-14 Eylül 2009 tarihleri arasında almayı, atamaları da 15 Eylül 2009 tarihinde yapmayı planlıyor.
İhtiyaç doğrultusunda atanacak öğretmen sayısının yaklaşık 16 bine çıkması da bekleniyor.
22 Ağustos 2009 Cumartesi
109 polis memuruna özel görev
Ankara Emniyet Müdürü Orhan Özdemir, liseli gençliği suçtan korumak ve meydana gelebilecek olayları önlemek amacıyla liseleri polislere zimmetliyor.
Toplumun geleceği olan çocukları her türlü kötü alışkanlıklardan korumayı ruh ve beden sağlığı yerinde bir şekilde yetiştirmeyi'' amaçlayan ''Okul Projesi'' kapsamında Ankara'da 105 lise belirlendi. Bu liselerde görev yapmak amacıyla özel seçilen 109 polis memuru görevlendirildi.
Okulların açılmasıyla birlikte liselerde görev yapacak polisleri eğitmek için 31 Ağustos - 12 Eylül tarihleri arasında iki haftalık hizmet içi eğitim düzenlenecek.
Polislere seminer boyunca, iletişim becerileri, beden dili, gençlik dönemindeki duygusal, düşünsel, davranışsal durum ve tutumlar, çocukları etkileyen bilişim suçları, çatışma ve çatışma çözme yöntemleri, cinsel ve fiziksel istismar, ebeveyn ve ergen ilişkileri, çocuk ve suç, gençlik ve terör, madde bağımlılığının bedensel ve psikolojik etkileri, sosyal psikoloji ve çocuk sağlığı konuları anlatılacak.
Okullarda görevli polisler, okul yöneticileri, psikolojik danışmanlık ve rehberlik uzmanları ile sürekli irtibat halinde olacak. Polisler, ayrıca suça eğilimli olan ya da suça maruz kalan öğrenci aileleriyle de görüşmeler yaparak, çocukların günlük yaşamına dönmelerini kolaylaştırmaya çalışacak.
Emniyet yetkilileri, ergenlik dönemi geçiren lise öğrencilerinin özel durumlarından yararlanmak isteyen kötü niyetli kişi ve grupların son yıllarda arttığına dikkat çekerek, uyuşturucu hap ticareti yapanlar, ideolojik örgütler ile okul dışında oluşturulan çetelerin öğrencileri istismar ettiklerini kaydetti.
Toplumun geleceği olan çocukları her türlü kötü alışkanlıklardan korumayı ruh ve beden sağlığı yerinde bir şekilde yetiştirmeyi'' amaçlayan ''Okul Projesi'' kapsamında Ankara'da 105 lise belirlendi. Bu liselerde görev yapmak amacıyla özel seçilen 109 polis memuru görevlendirildi.
Okulların açılmasıyla birlikte liselerde görev yapacak polisleri eğitmek için 31 Ağustos - 12 Eylül tarihleri arasında iki haftalık hizmet içi eğitim düzenlenecek.
Polislere seminer boyunca, iletişim becerileri, beden dili, gençlik dönemindeki duygusal, düşünsel, davranışsal durum ve tutumlar, çocukları etkileyen bilişim suçları, çatışma ve çatışma çözme yöntemleri, cinsel ve fiziksel istismar, ebeveyn ve ergen ilişkileri, çocuk ve suç, gençlik ve terör, madde bağımlılığının bedensel ve psikolojik etkileri, sosyal psikoloji ve çocuk sağlığı konuları anlatılacak.
Okullarda görevli polisler, okul yöneticileri, psikolojik danışmanlık ve rehberlik uzmanları ile sürekli irtibat halinde olacak. Polisler, ayrıca suça eğilimli olan ya da suça maruz kalan öğrenci aileleriyle de görüşmeler yaparak, çocukların günlük yaşamına dönmelerini kolaylaştırmaya çalışacak.
Emniyet yetkilileri, ergenlik dönemi geçiren lise öğrencilerinin özel durumlarından yararlanmak isteyen kötü niyetli kişi ve grupların son yıllarda arttığına dikkat çekerek, uyuşturucu hap ticareti yapanlar, ideolojik örgütler ile okul dışında oluşturulan çetelerin öğrencileri istismar ettiklerini kaydetti.
21 Ağustos 2009 Cuma
E-kayıt kayıt parasını engelleyemedi
Özdemir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bu yıl başlatılan ve velilerin okula gitmesine gerek kalmadan, okul çağı gelen çocukların kayıt işlemlerini adres bilgilerine göre yapan uygulamanın, kayıt işlemleri sırasında para istenmesini engelleyeceği beklentisinin olumlu sonuçlanmadığını, okul aile birliklerinin, okulu görmeye giden velilerden bağış adı altında zorla para aldığını savundu.
Okullarda velilerle ”bağış pazarlığı” yapıldığını ileri süren Özdemir, şunları söyledi:
”Veliler, kayıt işlemlerinin otomatik olarak yapıldığını, okul yönetiminin şartlarının uyduğu halde çocuğunu kayıt etmeme gibi bir gücü olmadığını biliyor. Ancak kendisinden bağış adıyla para istendiğinde ”Bağış yapamayacağım” demesine rağmen zorlanıyor. Okulun yerine göre 250 liradan 2 bin liraya kadar para isteyen okullar var. Çocuğunun kaydı sistem tarafından yapılmasına rağmen kendisiyle bağış pazarlığı yapan okul yönetimine ters düşmemek için veli gönülsüz de olsa para veriyor. Sendikamıza ve bana bu konuda çok sayıda şikayet geldi.”
Özdemir, velilerin şikayetlerini İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından açılan ”Alo Kayıt” hattına bildirdiğini öğrendiğini de ifade ederek ”Ancak ilgilenilmediğini söylediler” dedi.
-”HİÇ ŞİKAYET GELMEDİ”-
İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğünden konuya ilişkin yapılan açıklamada ise, ”445 56 66 numaralı Alo Kayıt Hattı’na kayıt dönemi süresince herhangi bir şikayet gelmediği” ifade edildi. Açıklamada ”Kayıt sistemiyle ilgili olarak Müdürlüğümüz ilgili birimi olan Alo Kayıt hattına günde yaklaşık olarak 15-20 veli telefonu gelmekte olup, bu telefonların bir kısmı bilgi almak amaçlı, diğer bir kısmıysa velilerimizin sistemden duydukları memnuniyeti belirten telefonlardır” denildi.
20 Ağustos 2009 Perşembe
Okul öncesi öğretmenlere müjdeli haber
Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, açıklamasında, bunun, Maliye'den daha önce aldıkları kadrolar olduğunu ve Ağustos sürecinden sonra ikinci etap sözleşmeli öğretmenleri kadrolu olarak alacaklarını aktardı. Başvuruların 31 Ağustos -11 Eylül tarihleri arasında alınacağını kaydeden Çubukçu, "14 Eylül'de de duyurular yapılacak." dedi. Çubukçu, kadrolardan 8 bininin okul öncesi öğretmenlere ayrıldığını ifade etti.
Bir soru üzerine, Kasım ayında yapılacak atamaların sözleşmeli değil kadrolu olacağını, ancak rakamın henüz belli olmadığını dile getiren Çubukçu; okulların 24 Eylül'de açılacağını, söz konusu tarihte şu an için bir ertelemenin söz konusu olmadığını aktardı.
18 Ağustos 2009 Salı
Çubukçu'dan KPSS'ye Engelli Düzenlemesi
Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, devlet memuru olmak isteyen ancak Kamu Personeli Seçme Sınavı’nın (KPSS) soru ve kitapçıklarında karşılaştıkları sorunlar nedeniyle başarılı olamayan engellilerin önündeki engelin kaldırılması için YÖK ve ÖSYM’ye talimat verdi.
Üniversiteden başarı ile mezun olmuş, ancak KPSS’de başarılı olamadığı için öğretmen olarak atanamayan bir grup görme engelli öğretmen adayı geçtiğimiz günlerde Çubukçu’yu ziyaret etti.
Adaylar, Çubukçu’ya “Okulumuzu başarı ile bitiriyoruz. Ancak KPSS’de önümüzü çıkan zorluklar nedeniyle öğretmen olamıyoruz. Özellikle matematik soruları şekil içerdiği için bu tip soruları çözemiyoruz” diyerek şikâyetleri ilettiler.
Öğretmen adaylarının bütün sorunlarını tek tek dinleyen Çubukçu, hemen harekete geçti. Çubukçu, Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığı, YÖK ve ÖSYM’ye konuyu ileterek, YÖK ve ÖSYM’den engelli bireyler için düzenleme yapılmasını istedi.
16 Ağustos 2009 Pazar
Hangi üniversitede boş kontenjan var?
ÖSYM, 2009-ÖSS yerleştirme sonuçlarına göre boş kalan üniversite kontenjanlarını internet sitesinde yayımladı.
Buna göre, üniversitelerin 26 bin 643'ü lisans ve 61 bin 959'u önlisans programları olmak üzere toplam 88 bin 602 kontenjanında boşluk bulunuyor.
ÖSS yerleştirme sonuçlarına göre, lisans programı bulunan Boğaziçi, Gülhane Askeri Tıp Akademisi ile İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü ve Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü'nün tüm programları doldu.
Galatasaray, Mimar Sinan Güzel Sanatlar, Eskişehir Osman Gazi, Yıldız Teknik, Mardin Artuklu, Batman, Şırnak üniversitelerinin ise hem lisans hem de önlisans programlarında boş kontenjan kalmadı.
Sadece lisans programlarında boş kontenjan kalmayan üniversiteler arasında Dokuz Eylül,Ege, Gazi, Muğla, Uludağ, Düzce, Mehmet Akif Ersoy, Adıyaman, Amasya, Karamanoğlu Mehmetbey, Ağrı İbrahim Çeçen, Siirt, Çankırı Karatekin, Artvin Çoruh, Bilecik, Bitlis Eren, Kırklareli, Ardahan, Bartın, Bayburt, Gümüşhane, Iğdır, Yalova üniversiteleri bulunuyor.
Anadolu, Hacettepe, İstanbul, İstanbul Teknik, Marmara, ODTÜ, Haliç, Işık, Yeditepe, Ufuk üniversitelerinin ise önlisans programlarında boşluk kalmadı.
Vakıf üniversiteleri arasında kontenjanlarında boşluk bulunmayan üniversiteler ise Sabancı, İstanbul Bilim, Acıbadem, Piri Reis üniversiteleri ile İlke Eğitim ve Sağlık Vakfı, Kavram Eğitim Vakfı olarak belirlendi.
Devlet, vakıf, KKTC ve diğer ülkelerdeki üniversiteler arasında kontenjanlarında en çok boşluk bulunan üniversiteler içinde 5 bin 128 boş kontenjan ile İstanbul Aydın Üniversitesi, 2 bin 964 boş kontenjan ile Yakın Doğu Üniversitesi, 2 bin 958 kontenjan ile İstanbul Arel Üniversitesi, 2 bin 905 boş kontenjan ile Girne Amerikan Üniversitesi, 2 bin 868 boş kontenjan ile Doğu Akdeniz Üniversitesi, 2 bin 818 boş kontenjan ile Beykent Üniversitesi, 2 bin 793 boş kontenjan ile Kütahya Dumlupınar Üniversitesi, 2 bin 571 boş kontenjan ile Okan Üniversitesi, 2 bin 570 boş kontenjan ile Süleyman Demirel Üniversitesi, 2 bin 528 boş kontenjan ile Konya Selçuk Üniversitesi, 2 bin 219 boş kontenjan ile Afyon Kocatepe Üniversitesi, 2 bin 208 boş kontenjan ile Mersin Üniversitesi bulunuyor.
Koç ve İstanbul Özyeğin üniversitelerinin ise sadece birer kontenjanın boş olduğu belirlendi.
Rekor seviyede boş kontenjan
Adaylar, devlet, vakıf ve KKTC üniversitelerindeki 88 bin 571 kontenjanı tercih etmedi. Boş kontenjanların 40 binini yüksekokullar oluştururken açıköğretimi geçen yıla oranla seçenler 70 bin azaldı.
YÖK bu yıl için kontenjanları 88 bin artırmış, ayrılan alanların boş kalmaması için de bir 'son dakika değişikliği' ile 145 ve 165 olan baraj puanlarını geçmeyi kolaylaştırmıştı. 90 bin öğrenciyi 165 puanın üzerine çıkaran bu kolaylığa rağmen bölümlerin boş kalmasında, katsayı engelinin kaldırılmasıyla 'öğrencilerin şansını puan kaybı yaşamadan önümüzdeki yıl denemek istemeleri' etkili oldu. Geçen sene boş kontenjan sayısı 24 binde kalmış, Açıköğretim dahil 833 bin kişi üniversiteye yerleşmişti.
YÜKSEKOKUL, VAKIF VE
KKTC ÜNİVERSİTELERİ BOŞ
Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) verilerine göre ÖSS'de tercih yapacak veya sınavsız geçiş hakkı bulunan 1 milyon 390 bin adaydan 958 bini form gönderdi. Geriye kalan 432 bin aday ise tercih yapmadı. Üniversitelerin lisans programlarına (fakültelere) 290 bin, ön lisans programlarına (yüksekokullara) da 238 bin olmak üzere toplam 528 bin kişi yerleştirildi. Geçmiş yıllarda neredeyse tamamı ilk yerleştirmede dolan devlet üniversitelerinin fakültelerinde bu yıl 6 bin 730 kontenjan boş kaldı. Bunların daha çok eğitimi akşam yapılan ve paralı olan 'ikinci öğretim' bölümleri olduğu öğrenildi. KKTC üniversitelerindeki 16 bin kontenjanın sadece 4 bini dolarken, vakıf üniversitelerindeki 73 bin kontenjanın 28 binini (yüzde 38,8) seçen olmadı. Kontenjanların boş kalmasında, 'vakıf üniversitelerinin yüksek ücretleri, yeni açılan bölümlerle bu yıl vakıf üniversitelerinin kontenjanlarının 14 bin artırması, YÖK'ün genel kontenjanları yükseltmesi ve KKTC'deki masrafların fazla olması' da etkili oldu. Boş kontenjanların ekim ayında yapılacak 'ek yerleştirme' sonrasında azalması bekleniyor.
Kontenjan sınırı olmayan Açıköğretim'e ilgi ise geçen yıla göre azaldı. Geçen sene 328 bin kişinin yerleştiği fakülteye bu yıl 258 bin kişi girdi. Uluslararası ilişkiler, edebiyat gibi yeni bölümleri açılan Açıköğretim'in tercih edilmemesine, öğrencilerin önümüzdeki yıl katsayısız üniversite sınavına girmek istemeleri gerekçe gösterildi.
Birincilerin tercihi tıp oldu
ÖSS'de dereceye giren 17 adaydan 7'sinin tıp fakültesine yerleştiği ortaya çıktı. Sonuçlara göre SÖZ-1 ve EA-1 puan türlerinin birincisi Mustafa Öztürk, Hacettepe Tıp'a yerleşti. SÖZ-1 ve EA-1'de ikinciliği paylaşan Berkay Dertsiz İstanbul Tıp'ı kazandı. SAY-1 birincisi Gülşen Yücel ve SAY-2 birincisi Çağatay Ermiş de Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne girdi. İkinciliği paylaşan Ömer Yakar, burslu olarak Fatih Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne kayıt hakkı kazandı. EA-2'de birinci olan Mücahid Erdoğan, Cerrahpaşa İngilizce Tıp bölümüne yerleşti. Dil puanlarında Fransızca birincisi Muazzez Çiğdem Oba ise Cerrahpaşa İngilizce Tıp'ta okuma başarısını elde etti.
5 okul birincisinden biri açıkta
Yerleştirme sonucunda yaklaşık 5 okul birincisinden birinin (yüzde 19) açıkta kalması dikkat çekti. 7 bin 755 okul birincisinden bin 468'i herhangi bir üniversiteye yerleşemedi. ÖSS'ye girerek tercihte bulunan 7 bin 513 ve sınavsız geçişten yararlanan 242 okul birincisinden toplam 4 bin 951'i üniversitelerin lisans programlarına kayıt hakkı kazandı. Okul birincilerinden bin 73'ü sınavsız geçişten yararlanarak yüksekokullara yerleşirken, 37'si ÖSS yoluyla yüksekokullara girme başarısını gösterdi. Lise birincilerinden 226'sı da Açıköğretim'i kazandı.
Kayıtlar 31 Ağustos-7 Eylül arası
2009-ÖSYS sınav sonuç belgeleri adaylara postayla yollanmayacak. Yerleştirme ve kimlik bilgilerini içeren fotoğraflı aday listeleri elektronik ortamda üniversite rektörlüklerine gönderilecek. Okullara kayıtlar 31 Ağustos ile 7 Eylül tarihleri arasında yapılacak. Adaylar kayıt için gerekli evrakla birlikte yerleştirildikleri üniversiteye başvuracak. Yükseköğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu tarafından sağlanan burs, öğrenim ve katkı kredisi ile başvurular http://www.kyk.gov.tr adresinden yapılabilecek.
15 Ağustos 2009 Cumartesi
Sbs 2. Yerleştirme Sonuçları Açıklandı
Ortaöğretime Yerleştirme Puanlarına (OYP) göre, fen, Anadolu, sosyal bilimler ve diğer bazı meslek liselerine 2. yerleştirme sonuçları açıklandı. Tercih yapan adaylar, hangi okullara yerleştiklerini Milli Eğitim Bakanlığının (MEB) "http://www.meb.gov.tr" ve "http://e-Okul.meb.gov.tr" internet adreslerinden öğrenebilecek.
2. yerleştirme sonucunda bir okula yerleşmeye hak kazanan adaylar, 17-22 Ağustos arasında kayıt yaptırabilecek ve bu kayıtlardan sonra boş kalan kontenjanlar da 23 Ağustos'ta duyurulacak. Boş kontenjanlar için 24-26 Ağustosta "tercihte yükselme" başvurusu alınacak ve sonuçlar 1 Eylül'de ilan edilecek. 1-7 Eylül arasında da tercihte yükselme sonucunda yerleşmeye hak kazanan adayların kayıtları yapılacak.
14 Ağustos 2009 Cuma
Rekor seviyede boş kontenjan kaldı
Adaylar, devlet, vakıf ve KKTC üniversitelerindeki 88 bin 571 kontenjanı tercih etmedi. Boş kontenjanların 40 binini yüksekokullar oluştururken açıköğretimi geçen yıla oranla seçenler 70 bin azaldı.
YÖK bu yıl için kontenjanları 88 bin artırmış, ayrılan alanların boş kalmaması için de bir 'son dakika değişikliği' ile 145 ve 165 olan baraj puanlarını geçmeyi kolaylaştırmıştı. 90 bin öğrenciyi 165 puanın üzerine çıkaran bu kolaylığa rağmen bölümlerin boş kalmasında, katsayı engelinin kaldırılmasıyla 'öğrencilerin şansını puan kaybı yaşamadan önümüzdeki yıl denemek istemeleri' etkili oldu. Geçen sene boş kontenjan sayısı 24 binde kalmış, Açıköğretim dahil 833 bin kişi üniversiteye yerleşmişti.
YÜKSEKOKUL, VAKIF VE
KKTC ÜNİVERSİTELERİ BOŞ
Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) verilerine göre ÖSS'de tercih yapacak veya sınavsız geçiş hakkı bulunan 1 milyon 390 bin adaydan 958 bini form gönderdi. Geriye kalan 432 bin aday ise tercih yapmadı. Üniversitelerin lisans programlarına (fakültelere) 290 bin, ön lisans programlarına (yüksekokullara) da 238 bin olmak üzere toplam 528 bin kişi yerleştirildi. Geçmiş yıllarda neredeyse tamamı ilk yerleştirmede dolan devlet üniversitelerinin fakültelerinde bu yıl 6 bin 730 kontenjan boş kaldı. Bunların daha çok eğitimi akşam yapılan ve paralı olan 'ikinci öğretim' bölümleri olduğu öğrenildi. KKTC üniversitelerindeki 16 bin kontenjanın sadece 4 bini dolarken, vakıf üniversitelerindeki 73 bin kontenjanın 28 binini (yüzde 38,8) seçen olmadı. Kontenjanların boş kalmasında, 'vakıf üniversitelerinin yüksek ücretleri, yeni açılan bölümlerle bu yıl vakıf üniversitelerinin kontenjanlarının 14 bin artırması, YÖK'ün genel kontenjanları yükseltmesi ve KKTC'deki masrafların fazla olması' da etkili oldu. Boş kontenjanların ekim ayında yapılacak 'ek yerleştirme' sonrasında azalması bekleniyor.
Kontenjan sınırı olmayan Açıköğretim'e ilgi ise geçen yıla göre azaldı. Geçen sene 328 bin kişinin yerleştiği fakülteye bu yıl 258 bin kişi girdi. Uluslararası ilişkiler, edebiyat gibi yeni bölümleri açılan Açıköğretim'in tercih edilmemesine, öğrencilerin önümüzdeki yıl katsayısız üniversite sınavına girmek istemeleri gerekçe gösterildi.
Birincilerin tercihi tıp oldu
ÖSS'de dereceye giren 17 adaydan 7'sinin tıp fakültesine yerleştiği ortaya çıktı. Sonuçlara göre SÖZ-1 ve EA-1 puan türlerinin birincisi Mustafa Öztürk, Hacettepe Tıp'a yerleşti. SÖZ-1 ve EA-1'de ikinciliği paylaşan Berkay Dertsiz İstanbul Tıp'ı kazandı. SAY-1 birincisi Gülşen Yücel ve SAY-2 birincisi Çağatay Ermiş de Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne girdi. İkinciliği paylaşan Ömer Yakar, burslu olarak Fatih Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne kayıt hakkı kazandı. EA-2'de birinci olan Mücahid Erdoğan, Cerrahpaşa İngilizce Tıp bölümüne yerleşti. Dil puanlarında Fransızca birincisi Muazzez Çiğdem Oba ise Cerrahpaşa İngilizce Tıp'ta okuma başarısını elde etti.
5 okul birincisinden biri açıkta
Yerleştirme sonucunda yaklaşık 5 okul birincisinden birinin (yüzde 19) açıkta kalması dikkat çekti. 7 bin 755 okul birincisinden bin 468'i herhangi bir üniversiteye yerleşemedi. ÖSS'ye girerek tercihte bulunan 7 bin 513 ve sınavsız geçişten yararlanan 242 okul birincisinden toplam 4 bin 951'i üniversitelerin lisans programlarına kayıt hakkı kazandı. Okul birincilerinden bin 73'ü sınavsız geçişten yararlanarak yüksekokullara yerleşirken, 37'si ÖSS yoluyla yüksekokullara girme başarısını gösterdi. Lise birincilerinden 226'sı da Açıköğretim'i kazandı.
Kayıtlar 31 Ağustos-7 Eylül arası
2009-ÖSYS sınav sonuç belgeleri adaylara postayla yollanmayacak. Yerleştirme ve kimlik bilgilerini içeren fotoğraflı aday listeleri elektronik ortamda üniversite rektörlüklerine gönderilecek. Okullara kayıtlar 31 Ağustos ile 7 Eylül tarihleri arasında yapılacak. Adaylar kayıt için gerekli evrakla birlikte yerleştirildikleri üniversiteye başvuracak. Yükseköğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu tarafından sağlanan burs, öğrenim ve katkı kredisi ile başvurular http://www.kyk.gov.tr adresinden yapılabilecek.
12 Ağustos 2009 Çarşamba
ÖSS'de tercih yapan sayısını düşüren söylenti
ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan, ÖSS'de bu yıl tercih yapanların sayısında düşüş olduğunu belirterek, ''Bir söylenti vardı 'meslek liseliler bu sene tercih yapmayıp gelecek seneyi bekleyecekler' diye. Bunun etkili olmuş olabileceğini düşünüyorum'' dedi.
AA muhabirinin, bugün açıklanan ÖSS ve YDS yerleştirme sonuçlarına ilişkin sorularını yanıtlayan Yarımağan, bu yıl adayların yüzde 31'inin tercih yapmadığını, bu oranın geçen yıl yüzde 25 olduğunu bildirdi. Yarımağan, şunları kaydetti:
''Bu sene, tercih yapma hakkı elde ettiği halde tercih yapmayanların sayısı biraz artmış. Bunun iki nedeni olabilir. Birincisi, geçen sene sınava giren kitle biraz değişik bir kitleydi. Son sınıf öğrencileri azdı ve çoğu eski mezunlardı. Eski mezunlar geçen yıl bir üniversiteye girmek istemiş olabilirler. Yani 4 yıllık lise mezunlarının gireceği sınava katılmak istememiş olabilirler. Son sınıf öğrencileri biraz beklemeyi göze alıyorlar. 'İstediğim yer olmazsa 1 yıl beklerim yeniden girerim' diyorlar fakat eski mezunlar bunu birkaç kez yaptıkları için belli bir süre sonra razı olmaya başlıyorlar.
İkincisi ise, bir söylenti vardı 'meslek liseliler bu sene fazla tercih yapmayıp gelecek seneyi bekleyecekler' diye. Ben bunun etkili olmuş olabileceğini düşünüyorum.''
Bu yıl geçen yıla göre boş kontenjanların sayısının artığının anımsatılması üzerine Yarımağan, önceki sene de buna benzer bir tablo olduğunu kaydetti. Yarımağan, şunları söyledi:
''Geçen yıl kontenjanlardaki doluluk oranları çok yükseldi ve olabildiğine az boş kontenjan kaldı. Bu sene ise evvelki sene gibi çoğaldı. Tabii kontenjan sayısı arttıkça boş oranı da artıyor. Çünkü öğrenciler artık seçici oluyorlar. Her programa ilgi göstermiyorlar. Bazı programlara ilgi çok az. Örneğin 40 kontenjanı olup da hiç yerleşmeyen program da var. Boş kontenjanlar daha çok meslek yüksekokullarında. Zaten meslek yüksekokullarında yaklaşık 62 bin boş kontenjan kaldı.
Lisans programlarında ise temel bilimlerle ilgili bölümlerde boş kontenjanların daha yüksek olduğunu gördüm. Yani fizik, biyoloji gibi temel bilim programlarında boş oranı daha fazla.
Devlet üniversitelerinde boş kalan lisans programlarının oranı yüzde 2.6. Bu çok fazla değil. Vakıf üniversitelerinin lisans programlarının boş oranı yüzde 20.7, KKTC'deki üniversitelerin lisans programlarının boş oranı yüzde 72.4.''
-''EK YERLEŞTİRME''-
Yarımağan, merkezi yerleştirme sonucunda boş kalan kontenjanlar ile üniversitelere kayıtlardan sonra boş kalacak kontenjanlar için ek yerleştirme yapılacağını bildirdi.
Ek yerleştirme için tercih yapmayan adayların isterlerse başvurabileceklerine işaret eden Yarımağan, ''Belki şimdi herhangi bir üniversiteye yerleşenlerin bir kısmı kayıt da yaptırmayacak. Boş kontenjanlara, belki 10-20 bin de kayıt yaptırmayan eklenecek. Ek yerleştirmeye en az 100 bin kontenjan için çıkılacak. Bunların ne kadarı dolar bilemiyorum ama bence yarısı bile dolmaz.''
Yarımağan, ek yerleştirme takviminin geçen yıla benzer olacağını kaydetti.
-LİSE BİRİNCİLERİ-
Bu yıl 7 bin 755 lise birincisinden bin 468'inin herhangi bir üniversiteye yerleşemediğinin anımsatılması üzerine de Yarımağan, bu durumun bu yıla özgü olmadığını vurguladı.
Açıkta kalan okul birincileri arasında meslek lisesi mezunlarının çoğunlukta olduğunu söyleyen Yarımağan, şöyle konuştu:
''Meslek lisesi birincileri belirli yerleri istiyorlar mesela mühendisliklere girmek istiyorlar, oraya girecek puanları tutturamadıkları için de giremiyorlar. Birincilerden açıkta kalanlar her zaman olur, bu seneye mahsus değil. Açıkta kalanlar sadece meslek lisesi mezunları da değil, bunları içinde akşam liseleri mezunları var, başka okullar da var.''
Bu arada, geçen yıl tercih yapma hakkı kazanan 1 milyon 574 bin 928 adaydan 1 milyon 179 bin 944'ü tercih formu doldurarak ÖSYM'ye göndermişti.
Ayrıca, geçen yılın ÖSS sonuçlarına göre 4 bin 260 lise birincisinden 3 bin 541'i bir programa yerleşmiş, 719'u açıkta kalmıştı. Yarımağan, geçen yıl düz liselerin mezun vermediğine işaret ederek, lise birincisi sayısının bu yıl fazla olmasının nedeninin bundan kaynaklandığını anlattı.
30 Temmuz 2009 Perşembe
A ve B Kadro Ayrımı Olacak
Buna Göre, Daha Önce KPSS'de Başarılı Olanlar Arasından Kendi Mevzuat Hükümleri Çerçevesinde Atama Yapan Kurum ve Kuruluşlar İçin A ve B Grubu Kadro Ayrımı Olacak.
Özel kanunlarla veya özel kanunların verdiği yetkiye dayanılarak kurulan kamu kurum ve kuruluşlarının personel istihdamıyla ilgili usullerin yeniden düzenlendi. Buna göre, daha önce KPSS'de başarılı olanlar arasından kendi mevzuat hükümleri çerçevesinde atama yapan kurum ve kuruluşlar için A ve B grubu kadro ayrımı olacak.
"Kamu Görevlerine İlk Defa Atanacaklar İçin Yapılacak Sınavlar Hakkındaki Genel Yönetmelik"te yapılan değişiklik, Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlandı.
Buna göre, Devlet Personel Başkanlığı, her yılın Ocak ayında, ÖSYM'nin de görüşünü almak suretiyle kamu personeli için bir yerleştirme takvimi belirleyerek, ilan edecek. Kuruluşların yükümlülüğü ve Kamu Personel Seçme Sınavı (KPSS) puanlarının kontrolüyle ilgili düzenleme uyarınca da, kamu kurum ve kuruluşları, kendilerine başvuran adayların TC kimlik numaralarını, ad-soyadlarını ve KPSS puanlarının doğruluğunu ÖSYM'ye ait internet sitesinden kontrol edecek. Yapılan kontrol sonucunda sınav sonuç belgesinde tahrifat yaptığı belirlenen adaylar ilgili kurumlarca ÖSYM'ye bildirilecek. Bu adayların KPSS sonuçları iptal edilecek. Özel kanunlarla veya özel kanunların verdiği yetkiye dayanılarak kurulan kamu kurum ve kuruluşlarının personel istihdamıyla ilgili usullerin de yeniden düzenlendiği yönetmeliğe göre, daha önce KPSS'de başarılı olanlar arasından kendi mevzuat hükümleri çerçevesinde atama yapan bu kurum ve kuruluşlar için A ve B grubu kadro ayrımı olacak. Buna göre, özel kanunlarla veya özel kanunların verdiği yetkiye dayanılarak kurulan kamu kurum ve kuruluşlarının personel istihdamında geçerliliği devam eden KPSS sonuçları kullanılacak. Bu şekilde istihdam edilecek personelden A grubu kadro niteliği taşıyanlar, A grubu kadrolara atanacakların seçimine ilişkin hükümlere göre belirlenen adaylar arasından, B grubu kadro niteliği taşıyanlar ise merkezi yerleştirme işlemlerinde kullanılan KPSS sonuçları ve puanları esas alınarak belirlenen adaylar arasından bu kurumların tabi olduğu mevzuat hükümleri çerçevesinde atanacak.
29 Temmuz 2009 Çarşamba
Zirve Üniversitesine büyük ilgi
Dünyanın 14 farklı üniversitesinden öğretim üyeleri ve okul temsilcileri, Gaziantep Zirve Üniversitesi'ni gezdi. Üniversite'ye hayranlıklarını ifade eden ziyaretçiler, Gaziantep'in, üniversite yönünden şanslı bir il olduğuna dikkat çekti.
Üniversite yerleşkesini gezen öğretim üyeleri, üniversite hakkında bilgi aldı.
United Towers Eğitim Danışmanlığı'nın ev sahipliğinde gerçekleştirilen geziye çeşitli ülkelerden yaklaşık 14 üniversitenin öğretim üyeleri ve okul temsilcileri katıldı. Gaziantep'te 2009-2010 eğitim öğretim yılında eğitime başlayacak Zirve Üniversitesi'nin kampüsünü gezen yabancı konuklar üniversiteye hayran kaldıklarını ifade etti. United Towers Eğitim Danışmanlığı Yetkilisi Önder Öztütüncü, Zirve Üniversitesi tanıtım ofisinde, üniversite kampüsünün bitmiş halini maket üzerinden inceleyen yabancı konuklara üniversite hakkında bilgi verdi.
Gaziantep Zirve Üniversitesi'ndeki geziye Macaristan'dan Debrecen Üniversitesi, Polonya'dan Lazarski Üniversitesi, Çin'den Shanghai Üniversitesi, Shangai'dan Capital Normal Üniversitesi, Amerika'dan Els American Education, Universty Of Cincihnati, Middle Tenesse State Universitesi, California Lutheran Üniversitesi ve Nova Northern Virginia Community College, Viyana'dan Viyana Teknik Üniversitesi, Dubai'den Wollongong Üniversitesi, Malezya'dan Dubai Üniversitesi, Angelie Buskin Üniversitesi, Yeni Zelanda'dan Auckland Üniversitesi'nden çok sayıda öğretim gönevlisi ve okul temsilcisi katıldı.
Gaziantep Zirve Üniversitesi'ndeki gezi sırasında Debrecen Üniversitesi'nden katılan Dr. Atilla Gilyani, Zirve Üniversitesi'ne hayran kaldığını ve burada öğretim görevlisi olarak çalışmak istediğini söyledi. Gilyani, "Bizim ülkemizde böyle büyük üniversiteler kurulmuyor. Gaziantep bu konuda çok şanslı bir şehir" dedi.
Üniversite yerleşkesini gezen öğretim üyeleri, üniversite hakkında bilgi aldı.
United Towers Eğitim Danışmanlığı'nın ev sahipliğinde gerçekleştirilen geziye çeşitli ülkelerden yaklaşık 14 üniversitenin öğretim üyeleri ve okul temsilcileri katıldı. Gaziantep'te 2009-2010 eğitim öğretim yılında eğitime başlayacak Zirve Üniversitesi'nin kampüsünü gezen yabancı konuklar üniversiteye hayran kaldıklarını ifade etti. United Towers Eğitim Danışmanlığı Yetkilisi Önder Öztütüncü, Zirve Üniversitesi tanıtım ofisinde, üniversite kampüsünün bitmiş halini maket üzerinden inceleyen yabancı konuklara üniversite hakkında bilgi verdi.
Gaziantep Zirve Üniversitesi'ndeki geziye Macaristan'dan Debrecen Üniversitesi, Polonya'dan Lazarski Üniversitesi, Çin'den Shanghai Üniversitesi, Shangai'dan Capital Normal Üniversitesi, Amerika'dan Els American Education, Universty Of Cincihnati, Middle Tenesse State Universitesi, California Lutheran Üniversitesi ve Nova Northern Virginia Community College, Viyana'dan Viyana Teknik Üniversitesi, Dubai'den Wollongong Üniversitesi, Malezya'dan Dubai Üniversitesi, Angelie Buskin Üniversitesi, Yeni Zelanda'dan Auckland Üniversitesi'nden çok sayıda öğretim gönevlisi ve okul temsilcisi katıldı.
Gaziantep Zirve Üniversitesi'ndeki gezi sırasında Debrecen Üniversitesi'nden katılan Dr. Atilla Gilyani, Zirve Üniversitesi'ne hayran kaldığını ve burada öğretim görevlisi olarak çalışmak istediğini söyledi. Gilyani, "Bizim ülkemizde böyle büyük üniversiteler kurulmuyor. Gaziantep bu konuda çok şanslı bir şehir" dedi.
18 Temmuz 2009 Cumartesi
Liselere kayıt tarihleri belli oldu
Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, ''Sınavsız Öğrenci Alan Ortaöğretim Kurumlarına Elektronik Ortamda Öğrenci Kaydı'' konulu genelge yayımladı.
Genelgeye göre, ortaöğretim kurumlarının 9. sınıflarına öğrenci kayıtları elektronik ortamdan alınacak.
Oluşturulan Öğrenci Yerleştirme Komisyonlarınca belirlenecek sınıf mevcutları, imkanlar dahilinde 40'ı aşmayacak şekilde planlanacak. Okullar ''http://e-okul.meb.gov.tr'' adresinden, komisyonca belirlenen kontenjanlarını programa kaydedecek.
Aday kayıtları, genel lise ve meslek lisesi müdürlüklerince 3-28 Ağustos 2009 tarihleri arasında yapılacak.
Okul müdürlükleri kendilerine başvuran öğrencilerin kimlik, diploma notları ve adres bilgilerini e-Okul sisteminden, T.C Kimlik numarası ve ilköğretim öğrenci numarası ile girerek sorgulayacak.
Genel liselere aday kayıt işlemleri genel lise müdürlüklerince, meslek lisesi aday kayıt işlemleri ise meslek lisesi müdürlüklerince yapılacak. Genel liselere aday kayıtlarında bölge ve ikametgah adresi esas alınırken, meslek liselerine kayıtlarda bölge sınırlaması olmaksızın 10 adet okul tercihi alınacak. Adaylar hem genel liseye hem de meslek lisesine kayıt yaptıramayacak.
Genel liselere yerleştirme işlemlerinde ilköğretim diploma puanı ve yaşı küçük olan öğrenciye öncelik verilmek suretiyle aday kaydı yapılacak. Kontenjan fazlası olan diğer öğrenciler Öğrenci Yerleştirme Komisyonlarınca öğrencinin ikametine en yakın diğer genel liselere dengeli bir biçimde dağıtılacak.
Bu hususların uygulanmasından sonra da herhangi bir okula yerleştirilemeyen öğrenciler, mesleki teknik ve ortaöğretim kurumlarına yönlendirilerek gerektiğinde bu okullarda ikili öğretim yapılacak.
-''GEREKSİZ BELGE İSTENMEMELİ''-
Aday kayıtları tamamlandıktan sonra okullar ve Öğrenci Yerleştirme Komisyonlarınca gerekli kontroller yapılarak kayıt listeleri komisyonlarca onaylanacak ve en geç 4 Eylül 2009 tarihinde ''http://www.meb.gov.tr'' adresinde ilan edilecek.
İlan edilen listelere göre kesin kayıt işlemleri için gerekli evrak, ilgili okul müdürlüklerince 7-18 Eylül 2009 tarihleri arasında kabul edilerek, kesin kayıt işlemleri tamamlanacak.
''2009 Devlet Parasız Yatılılık ve Bursluluk Sınavı'' esasları ile yatılı ilköğretim bölge okulu mezunlarından söz konusu ortaöğretim kurumlarını yatılı olarak kazanan/yerleştirilen öğrencilerin kayıtlarında e-kayıt başvurusu şartı aranmayacak.
Öte yandan, Bakan Çubukçu genelgede, kontenjan açığı bulunması halinde öğrencisini, kardeşinin öğrenim gördüğü veya anne-babanın çalıştığı iş yerinin bulunduğu alanın dahil olduğu okula kayıt yaptırmak isteyen veli taleplerinin de Öğrenci Yerleştirme Komisyonlarınca değerlendirileceğini belirtti.
Terör saldırıları sonucu şehit olan ya da malul duruma düşen öğretmenlerin çocukları ile şehit, malul ve muharip gazi çocuklarının durumlarını belgelendirmeleri ve istemeleri halinde, istediklerin genel veya meslek liselerine kayıtlarının yapılacağını bildiren Çubukçu, ayrıca özel eğitim gerektiren öğrencilerin de istemeleri halinde genel veya meslek liselerine kayıtlarında isteklerinin dikkate alınacağını vurguladı.
Çubukçu, ''Mazeretleri nedeniyle, 3-28 Ağustos 2009 tarihleri arasında aday kayıtlarını yaptıramayan öğrencilerin mağduriyetine sebebiyet verilmemesi bakımından, valiliklerce belirlenecek bir takvim çerçevesinde belirtilen esaslar dahilinde Öğrenci Yerleştirme Komisyonlarınca genel liselere veya meslek liselerine kayıt ve yerleştirme işlemleri sürdürülecek'' dedi.
Bakan Çubukçu, kayıtlar esnasında gerekli hassasiyetin gösterilmesi, öğrenci ve velilerden kayıt sırasında hiçbir surette zorla bağış ve gereksiz belge istenilmemesi konusunda uyarıda bulundu.
15 Temmuz 2009 Çarşamba
YÖK Başkanını hayrette bırakan başarısızlık
YÖK Genel Kurulu’nun aldığı ”ÖSS baraj puanlarının aşılmasını kolaylaştıran” kararıyla ilgili eleştirileri ”yersiz” bulduğunu söyleyen Özcan, ”hem kontenjanları artırıp hem de kontenjanların boş kalmasına yol açmanın akıllıca bir iş olmadığını” kaydetti.
AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Özcan, ÖSS’den 30 bin adayın ‘’sıfır” puan almasını değerlendirirken, ”bunun beklenmedik bir olay olmadığını” söyledi. ÖSS’de geçen yıl da 23 bin civarında adayın sıfır aldığını, önceki yıl ise sıfır puan alanların sayısının 47 bin olduğunu anımsatan Özcan, sözlerini şöyle sürdürdü:
”Bunun pek çok nedeni olabilir. Birincisi, öğrenci yeteri kadar sınavlara hazırlanmamıştır, liseden iyi gelmiyordur. Veya imtihana girdiğinde birkaç soruya bakar, soruların çok zor olduğunu anlar ve hiçbirine cevap vermemeye karar verir. Böyle bir psikolojik neden de olabilir. Ama her ne nedenle olursa olsun 30 bin kişi çok büyük bir rakam. ÖSS’ye giren 1 milyon 300 bin kişi içinde 30 bin öğrencinin soruya cevap vermemesi gerçekten ortaöğretimde bir zafiyetin olduğunun işaretidir. İnşallah bundan sonra takip edilecek politikalarda bu rakamın azaltılması yoluna gidilebilir.
Testlerde hepsine değil de belli bölümlere cevap vermeme gibi bir alışkanlık pek çok öğrencimizde var. Mesela sosyal bilimlere gidecek öğrenci fen bilimlerini cevaplamıyor veya fen bilimlerine gidecek öğrenci sosyal bilimleri cevaplamıyor. Aslında tamamından ’sıfır’ almış gibi bir durum yok ortada sadece çok az soruya cevap verdikleri için toplamda bir puanı hesaplanamayanlar da o kategoriye giriyor. Mesela siz koskoca testte 5 soruya cevap verdiyseniz sizin puanınız ’sıfır’ gibi görünüyor çünkü gerçekten o kategorilerde sözel, sayısal, eşit ağırlıklıda bir puan hesaplanamıyor. Onun için sıfır veriliyor. Öyle durumlar da olabilir ama her halükarda ortaöğretimimiz için iyi bir haber değil.”
-”ÜNİVERSİTE SINAVINDAN BAŞLAYIP GERİYE GİTMEK LAZIM”-
Bu konuda nasıl önlemler alınabileceği sorusuna Özcan, şu yanıtı verdi:
”Herhalde çok ciddi değişiklikler yapılması gerekiyor. Belki ortaöğretimde böyle bir neticenin ortaya çıkmasının sebebi üniversite sınavlarıdır. Üniversite sınavları yüzünden ortaöğretimdeki dengeler bozulmuş olabilir. Belki biz üniversiteye girişi daha rasyonel bir hale getirirsek ortaöğretim kendiliğinden düzelecektir. İnsanlar son yıllarını dershanelerde değil de lisede derslerini görerek geçireceklerdir. Belki daha çok şey öğreneceklerdir. Yani üniversite sınavından başlayıp geriye doğru gitmek lazım. Öğretmenlerin kalitelerine dikkat etmek lazım, belki müfredatı biraz gözden geçirmek lazım. Alınacak ciddi tedbirler olabilir.”
YÖK Başkanı Özcan, ”gelecek yıl uygulamaya girecek sınav sisteminin bu durumu düzeltip düzeltemeyeceğine” ilişkin soru üzerine, şöyle konuştu:
”Zannetmiyorum. Gelecek yıl yapılacak sınavın iki avantajı olacak. Bir tanesi, öğrencilerin stresini azaltacak çünkü iki aşamalı olacak. İkinci aşamayı da belki iki gün veya bir hafta arayla yapmayı düşünüyoruz. O stresin azalması söz konusu olacak. İkincisi de çok kategoride test olduğu için öğrenciler yapmak istedikleri mesleğe yönlenme bakımından daha avantajlı olacaklar. Bu iki açıdan bugünkü kullandığımız sisteme nazaran daha çağdaş ve daha modern, öğrenci için daha avantajlı bir sistem diyebiliriz.”
-”ELEŞTİRİLER YERSİZ”-
YÖK’ün, bu yıl ÖSS’ye girenlerin barajı aşmasını kolaylaştıran kararının çeşitli eleştirilere yol açtığının anımsatılması üzerine Özcan, şunları söyledi:
”Bence bu eleştiriler yersiz. Şu unutulmamalıdır: Bu ülkede yükseköğretim talep eden herkese yükseköğretim olanaklarını hazır hale getirmeliyiz. Üniversitelerimizi biraz da zora sokup kontenjanların artmasını sağladık. Bu sene 90 bin kontenjan artışı oldu. Bir taraftan kontenjanları artırıp, bir taraftan taban puanları yüksek tutup insanların o kontenjanları doldurmamasını sağlamak çok akıllıca bir iş değildi. Madem böyle bir kontenjan yaratılıyor en akıllıca iş o kontenjanları dolduracak durumu da yaratmaktı puanlar bakımından. Biz sadece puanların değerleriyle birazcık uğraşarak 165 ile 145 barajını hak edecek soru sayısında azaltma sağladık. Önceden mesela 10 soru ile 165′e ulaşırken, şimdi 8 soru ile ulaşır duruma getirdik. Bunu yapmak zorundaydık yoksa çok zorluklarla yarattığımız kontenjanlar boş kalırdı. O da ülkemiz açısından hiç iyi bir durum değildir.”
”Kalitenin düşeceği” eleştirilerine katılıp katılmadığı sorusunu Özcan, ”Belki yeni kurulan üniversitelerde böyle birşey olabilir ama eski, kendisini ispatlamış, herkes tarafından tanınan üniversitelerimizde, belli başlı üniversitelerimizde böyle bir problem olacağına inanmıyorum, olmayacaktır” diye yanıtladı.
-”İKİNCİ EK YERLEŞTİRME YAPILIR MI?”
Üniversitelerde merkezi yerleştirmenin ardından boş kalacak kontenjanlara ikinci bir ek yerleştirme yapılmasına ilişkin YÖK’ün bir karar alıp alamayacağı sorusu üzerine Özcan, ”YÖK böyle bir karar alabilir ama aldığımız önlem sayesinde çok fazla boş kontenjan kalacağını zannetmiyoruz” dedi. Geçen yıl, 7 bini lisans programlarında olmak üzere toplam 20 bin civarında boş kontenjan kaldığını söyleyen Özcan, ”Ama bu sene yaptığımız değişiklik nedeniyle zannediyorum boş kontenjan kalsa bile yine geçen seneki kadar kalır. Benim hesabıma göre ise birazcık daha az olacak” diye konuştu.
-ÖSS’DE SIFIR ALANLAR-
Öte yandan, ÖSS’de ham puanı 0.5′in altında kaldığı için ”puanları hesaplanamayan” ve kamuoyunda ‘’sıfır puan alan adaylar” olarak bilinen aday sayısı yıllara göre değişiklik gösteriyor.
ÖSS’de ‘’sıfır puan” alanlar, 2000′de 9 bin 322, 2001′de 9 bin 319, 2002′de 8 bin 819, 2003′de 26 bin 819, 2004′de 32 bin 177, 2005′de 57 bin 163, 2006′da 27 bin 864, 2007′de 47 bin, 2008′de de 28 bin 521 kişi olarak belirlenmişti.
12 Temmuz 2009 Pazar
Fen lisesi mezunlarına müjde
YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Yekta Saraç, gelişmiş eğitim fakültelerinin bulunduğu üniversitelerde, fen edebiyat fakültesi öğrencilerine, öğretmenlik formasyonlarının birinci yıldan sonra verilmesi hususunda üniversitelerden gelecek tekliflere olumlu yaklaşacaklarını belirterek, ''Bu da pek çok üniversitede, önceki gibi öğretmenlik formasyonu imkanını sağlayacaktır'' dedi.
Türk Dil Kurumunun 77. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla ''Türk Dili ve Edebiyatı Araştırmalarında Yeni Arayışlar: Bölüm Başkanları Çalıştayı'' düzenlendi.
Prof. Dr. Saraç, Türk Dili ve Edebiyatı bölümleriyle ilgili en büyük sıkıntının, mezunlarının öğretmen olamamasında yaşandığını belirterek, bu bölümlerin her geçen yıl daha düşük puanla öğrenci aldıklarına dikkati çekti.
Bu sorunu aşmak için fen edebiyat fakülteleriyle eğitim fakültelerinin iş birliğini içeren bir projeyi hayata geçirmeyi planladıklarını belirten Saraç, şu bilgileri verdi:
''Gelişmiş eğitim fakültelerinin bulunduğu üniversitelerde, (fen edebiyat fakültesi öğrencilerine) öğretmenlik formasyonlarının birinci yıldan sonra 2, 3 ve 4. sınıflarda verilmesi hususunda, üniversitelerden gelecek tekliflere YÖK olumlu yaklaşacaktır. Bu da pek çok üniversitede önceki gibi öğretmenlik formasyonu imkanını sağlayacaktır.''
Edebiyat fakültelerinin eski cazip haline kavuşması için öğretmenlik hakkının tanınmış olmasının yetmeyeceğini vurgulayan Saraç, Türk Dili ve Edebiyatı bölümlerinde verilen eğitimin hangi yeterlilikleri ürettiğinin belirlenmesi gerektiğine dikkati çekti. Saraç, müfredatların yenilenmesinin önemine de değindi.
YÖK'ün, iki gün önce ÖSS taban puanlarını düşürdüğünü hatırlatan Saraç, bunun nedenin geçen seneye oranla bu seneki Türkçe sorularına verilen cevaplardaki başarısızlık olduğunu söyledi. Saraç, ''Keşke bu kararı verirken, Türk Dili ve Edebiyatı bölüm başkanlarının sorularla ilgili hazırladığı rapor olsaydı'' diye konuştu.
''13 YILDAN BERİ KİM PROGRAMINI DEĞİŞTİRDİ''
Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Prof. Dr. Mustafa İsen de kitap ve yayınlara bakıldığında, ''1930'larda konulan kategorinin ötesinde bir arpa boyu yol alınamadığını'' ifade ederek, ''En doğru bilgilerin bile 70-80 yıllık ömrü vardır. Yaşadığımız dünyanın getirdiği bir tabloya cevap verecek bir konumda ortaya çıkarsak yaşamaya devam ederiz'' diye konuştu.
Edebiyat Fakültesi mezunlarının 1996'dan beri öğretmen olamadığını hatırlatan İsen, sözlerini şöyle sürdürdü:
''13 yıldan beri kim programını değiştirdi? Biz 13 yıldır öğretmen yetiştiriyormuşuz gibi devam ediyoruz. Üniversiteler kendi problemlerine çözüm bulmakla yükümlü kurumlardır. Türk dili ve edebiyatı bölümlerinin tabandan başlayan tüm sonuçları görülebilir bir proje sunması gerekli. Söyleyeceğiniz her bilgi YÖK'te sizin adınıza konuyu tam anlamıyla bilmeyenlerden çok daha önemlidir. Meselelerinize sahip çıkın ve çağdaş dünyanın sizden beklentilerine cevap verecek dinamik programlar oluşturun.''
İsen, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü müfredatlarının redaktör, kültür girişimcisi ve metin yazarı yetiştirilmesine uygun hale getirilmesi gerektiğini kaydetti. (AA)
9 Temmuz 2009 Perşembe
İşte YÖK'ün atadığı yeni dekanlar
YÖK Genel Kurulu, Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan başkanlığında toplandı. Toplantıda Eğitim, Tıp-Sağlık, Kadro, Mevzuat ve Vakıf Üniversiteleri Koordinasyon Komisyonu raporları görüşüldü. Ayrıca 11 fakülteye dekan ataması yapıldı.
YÖK'ün bir sonraki toplantısı 21 Temmuz'a yapılacak.
Ataması yapılan dekanlar şöyle:
Atatürk Üniversitesi Hukuk Fakültesi: Prof. Dr. Fahrettin Korkmaz.
Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi: Prof. Dr. Ali Yıldırım.
Balıkesir Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi: Prof. Dr. Ali Duymaz.
Bayburt Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi: Prof. Dr. Mustafa Köseoğlu
Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi: Prof. Dr. Naci Bostancı
Hacettepe Üniversitesi İletişim Fakültesi: Prof. Dr. Asker Kartarı
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi: Prof. Dr. Ali Demirci.
Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi: Prof. Dr. Cemil Öztürk.
Marmara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi: Prof. Dr. Abdülkerim Kar.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Hukuk Fakültesi: Prof. Dr. Mehmet Hakan Hakeri.
Trakya Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi: Prof. Dr. Bünyamin Özgültekin.
8 Temmuz 2009 Çarşamba
YÖK'ten okul harçlarına zam
YÖK, üniversite öğrencileri arasında ''harç'' olarak adlandırılan katkı paylarının, 2009-2010 akademik yılı için yüzde 8 artırılmasını kararlaştırdı.
YÖK fakültelere göre katkı payı miktarlarını belirledi. Öğrencilerden alınacak katkı payı miktarları, Bakanlar Kurulunun kararıyla kesinleşecek.
YÖK'ün önerdiği miktarlara göre, örgün öğretimde en fazla katkı payını tıp fakültesi öğrencileri, en düşük katkı payını Açıköğretim Fakültesi öğrencileri ödüyor. Katkı payı miktarları örgün öğretimde 71 TL ile 591 TL arasında değişiyor. Lisans programlarının 2009-2010 akademik yılı katkı payı miktarları şöyle:
''Tıp fakülteleri 591 TL, diş hekimliği ve eczacılık fakülteleri 494 TL, veteriner fakülteleri 386 TL, tıbbi biyolojik bilimler ve fizik tedavi ve rehabilitasyon programları ile teknik eğitim fakülteleri 281 TL, İTÜ İşletme Fakültesi 402 TL, mühendislik, mimarlık, mühendislik-mimarlık, inşaat, makine, maden, elektrik-elektronik, kimya metalürji, mühendislik ve teknik, uçak ve uzay bilimleri, ziraat ve orman fakülteleri, mimarlık ve tasarım fakülteleri 387 TL, gemi inşaat ve deniz bilimleri, deniz bilimleri, su ürünleri, denizcilik, tekstil teknik ve tasarım, sanat ve tasarım, güzel sanatlar fakülteleri 316 TL, fen, fen-edebiyat (fen programı), dil ve tarih-coğrafya, ilahiyat, eğitim, mesleki eğitim, sağlık eğitim, sağlık bilimleri, endüstriyel sanat eğitim, ticaret turizm eğitimi, eğitim bilimleri, edebiyat, fen- edebiyat (edebiyat ve sosyoloji programı) iletişim bilimleri ve iletişim fakülteleri 284 TL, hukuk, iktisat, işletme, siyasal bilgiler, iktisadi ve idari bilimler 313 TL, Açıköğretim Fakültesi 71 TL.''
YÜKSEKOKULLAR
Yüksekokullar içinde de en fazla katkı payını devlet konservatuvarı ve sivil havacılık ve yabancı diller yüksekokulu öğrencileri ödeyecek. Katkı payları devlet konservatuvarlarında 545 TL'den 589 TL'ye, sivil havacılık ve yabancı diller yüksekokullarında 435 TL'den 470 TL'ye yükseltildi.
Mesleki teknoloji, tütün eksperliği, ev ekonomisi yüksekokulları öğrencileri 227 TL, bankacılık ve sigorta, uygulamalı bilimler, ilahiyat meslek, sağlık, endüstriyel sanatlar, takı teknolojisi ve tasarımı, beden eğitimi ve spor, spor bilimleri teknolojisi, fizik tedavi ve rehabilitasyon, hemşirelik, ulaştırma, engelliler entegre yüksekokulları, tapu kadastro, sağlık hizmetleri, turizm ve otelcilik işletme ve turizm işletme ve otelcilik yüksekokulları, sivil havacılık, sosyal bilimler, teknik bilimler, su ürünleri, denizcilik, deniz işletmeciliği ve yönetimi, adalet yüksekokulları ile ormancılık ve uzaktan eğitim meslek yüksekokulu öğrencileri 190 TL katkı payı ödeyecek.
Lisanstüstü öğrenim ücreti de 239 TL'den 258 TL'ye çıkarıldı.
İKİNCİ ÖĞRETİMDE ARTIŞLAR YÜKSEK
YÖK'ün önerdiği rakamlara göre, örgün öğretim gören öğrencilerin derslerini tamamlamasının ardından öğleden sonra veya akşam öğrenim gören ''ikinci öğretim'' öğrencilerinin katkı payı miktarlarındaki artış daha yüksek oldu. İkinci öğretimde artış oranları bazı programlarda yüzde 100 ve üstünde oldu. Engelliler entegre yüksekokulunda ikinci öğretim ücretleri yaklaşık yüzde 500 arttı.
Katkı payları ikinci öğretim öğrencilerinden ortalama öğrenci maliyetinin yaklaşık yarısı kadar alındığı için miktarlar örgün öğretim öğrencilerinden daha yüksek olarak belirleniyor.
2009-2010 akademik yılı ikinci öğretim öğrencilerinden alınması öngörülen öğrenim ücretleri tespit edilirken yükseköğretim kurumlarının 2009 mali yılı bütçeleri göz önünde bulundurularak bulunan cari hizmet maliyeti esas alınıyor.
Buna göre, 2009-2010 akademik yılı ikinci öğretim için veteriner fakülteleri bin 976 TL'den 5 bin 276 TL'ye, teknik eğitim fakülteleri bin 62 TL'den bin 412 TL'ye, mühendislik, mimarlık, mühendislik-mimarlık, mühendislik ve teknoloji, mimarlık ve tasarım, inşaat, makine, maden, elektrik-elektronik, kimya metalürji, uçak ve uzay bilimleri, ziraat ve orman fakülteleri bin 416 TL'den 2 bin 400 TL'ye; gemi inşaat ve deniz bilimleri ve deniz bilimleri bin 782 TL'den 2 bin 549 TL'ye, fen, fen-edebiyat (fen programı) fakülteleri bin 186 TL'den 2 bin 343 TL'ye, hukuk, iktisat, işletme, siyasal bilgiler, iktisadi ve idari bilimler fakülteleri bin 70 TL'den 2 bin 160 TL'ye, dil tarih ve coğrafya, ilahiyat, eğitim mesleki eğitim, sağlık eğitim, endüstriyel sanat eğitim, ticaret turizm, eğitim bilimleri ve edebiyat fakülteleri 951 TL'den 2 bin 426 TL'ye, fen-edebiyat fakültesi (edebiyat ve sosyal program), iletişim bilimleri ve iletişim fakülteleri 891 TL'den bin 110 TL'ye çıkarıldı.
Bu arada, tıbbi biyolojik bilimler ve fizik tedavi ve rehabilitasyon programları bin 976 TL'den bin 613 TL'ye düşürüldü.
İkinci öğretimde devlet konservatuvarı 3 bin 952 TL'den 6 bin 935 TL'ye, sivil havacılık yüksekokulu 3 bin 952 TL'den 5 bin 540'a, mesleki teknoloji tütün eksperliği ve ev ekonomisi yüksekokulları bin 781 TL'den 4 bin 430 TL'ye, bankacılık ve sigorta, uygulamalı bilimler, sağlık, endüstriyel sanatlar, takı teknolojisi ve tasarımı, beden eğitimi ve spor, spor bilimleri yüksekokulları ve ilahiyat meslek yüksekokulları bin 70 TL'den bin 227'ye, engelliler entegre yüksekokulu bin 782'den 8 bin 605 TL'ye, tapu kadastro, sağlık hizmetleri, turizm ve otelcilik, turizm işletmeciliği ve otelcilik, sivil havacılık, sosyal bilimler, teknik bilimler, uzaktan eğitim, su ürünleri meslek yüksekokulları ve adalet yüksekokulları 713 TL'den bin 940 TL'ye, denizcilik ve deniz işletmeciliği ve yönetimi yüksekokulları 891 TL'den bin 563 TL'ye çıkarıldı.
Üniversite kurulları, katkı payı miktarlarını, üniversitenin özelliğini, öğrenim dallarının niteliklerini ve sürelerini göz önünde tutarak fakülte, yüksekokul, enstitü ve bölümler itibarıyla yüzde 20 oranına kadar artırabiliyor.
YÖK fakültelere göre katkı payı miktarlarını belirledi. Öğrencilerden alınacak katkı payı miktarları, Bakanlar Kurulunun kararıyla kesinleşecek.
YÖK'ün önerdiği miktarlara göre, örgün öğretimde en fazla katkı payını tıp fakültesi öğrencileri, en düşük katkı payını Açıköğretim Fakültesi öğrencileri ödüyor. Katkı payı miktarları örgün öğretimde 71 TL ile 591 TL arasında değişiyor. Lisans programlarının 2009-2010 akademik yılı katkı payı miktarları şöyle:
''Tıp fakülteleri 591 TL, diş hekimliği ve eczacılık fakülteleri 494 TL, veteriner fakülteleri 386 TL, tıbbi biyolojik bilimler ve fizik tedavi ve rehabilitasyon programları ile teknik eğitim fakülteleri 281 TL, İTÜ İşletme Fakültesi 402 TL, mühendislik, mimarlık, mühendislik-mimarlık, inşaat, makine, maden, elektrik-elektronik, kimya metalürji, mühendislik ve teknik, uçak ve uzay bilimleri, ziraat ve orman fakülteleri, mimarlık ve tasarım fakülteleri 387 TL, gemi inşaat ve deniz bilimleri, deniz bilimleri, su ürünleri, denizcilik, tekstil teknik ve tasarım, sanat ve tasarım, güzel sanatlar fakülteleri 316 TL, fen, fen-edebiyat (fen programı), dil ve tarih-coğrafya, ilahiyat, eğitim, mesleki eğitim, sağlık eğitim, sağlık bilimleri, endüstriyel sanat eğitim, ticaret turizm eğitimi, eğitim bilimleri, edebiyat, fen- edebiyat (edebiyat ve sosyoloji programı) iletişim bilimleri ve iletişim fakülteleri 284 TL, hukuk, iktisat, işletme, siyasal bilgiler, iktisadi ve idari bilimler 313 TL, Açıköğretim Fakültesi 71 TL.''
YÜKSEKOKULLAR
Yüksekokullar içinde de en fazla katkı payını devlet konservatuvarı ve sivil havacılık ve yabancı diller yüksekokulu öğrencileri ödeyecek. Katkı payları devlet konservatuvarlarında 545 TL'den 589 TL'ye, sivil havacılık ve yabancı diller yüksekokullarında 435 TL'den 470 TL'ye yükseltildi.
Mesleki teknoloji, tütün eksperliği, ev ekonomisi yüksekokulları öğrencileri 227 TL, bankacılık ve sigorta, uygulamalı bilimler, ilahiyat meslek, sağlık, endüstriyel sanatlar, takı teknolojisi ve tasarımı, beden eğitimi ve spor, spor bilimleri teknolojisi, fizik tedavi ve rehabilitasyon, hemşirelik, ulaştırma, engelliler entegre yüksekokulları, tapu kadastro, sağlık hizmetleri, turizm ve otelcilik işletme ve turizm işletme ve otelcilik yüksekokulları, sivil havacılık, sosyal bilimler, teknik bilimler, su ürünleri, denizcilik, deniz işletmeciliği ve yönetimi, adalet yüksekokulları ile ormancılık ve uzaktan eğitim meslek yüksekokulu öğrencileri 190 TL katkı payı ödeyecek.
Lisanstüstü öğrenim ücreti de 239 TL'den 258 TL'ye çıkarıldı.
İKİNCİ ÖĞRETİMDE ARTIŞLAR YÜKSEK
YÖK'ün önerdiği rakamlara göre, örgün öğretim gören öğrencilerin derslerini tamamlamasının ardından öğleden sonra veya akşam öğrenim gören ''ikinci öğretim'' öğrencilerinin katkı payı miktarlarındaki artış daha yüksek oldu. İkinci öğretimde artış oranları bazı programlarda yüzde 100 ve üstünde oldu. Engelliler entegre yüksekokulunda ikinci öğretim ücretleri yaklaşık yüzde 500 arttı.
Katkı payları ikinci öğretim öğrencilerinden ortalama öğrenci maliyetinin yaklaşık yarısı kadar alındığı için miktarlar örgün öğretim öğrencilerinden daha yüksek olarak belirleniyor.
2009-2010 akademik yılı ikinci öğretim öğrencilerinden alınması öngörülen öğrenim ücretleri tespit edilirken yükseköğretim kurumlarının 2009 mali yılı bütçeleri göz önünde bulundurularak bulunan cari hizmet maliyeti esas alınıyor.
Buna göre, 2009-2010 akademik yılı ikinci öğretim için veteriner fakülteleri bin 976 TL'den 5 bin 276 TL'ye, teknik eğitim fakülteleri bin 62 TL'den bin 412 TL'ye, mühendislik, mimarlık, mühendislik-mimarlık, mühendislik ve teknoloji, mimarlık ve tasarım, inşaat, makine, maden, elektrik-elektronik, kimya metalürji, uçak ve uzay bilimleri, ziraat ve orman fakülteleri bin 416 TL'den 2 bin 400 TL'ye; gemi inşaat ve deniz bilimleri ve deniz bilimleri bin 782 TL'den 2 bin 549 TL'ye, fen, fen-edebiyat (fen programı) fakülteleri bin 186 TL'den 2 bin 343 TL'ye, hukuk, iktisat, işletme, siyasal bilgiler, iktisadi ve idari bilimler fakülteleri bin 70 TL'den 2 bin 160 TL'ye, dil tarih ve coğrafya, ilahiyat, eğitim mesleki eğitim, sağlık eğitim, endüstriyel sanat eğitim, ticaret turizm, eğitim bilimleri ve edebiyat fakülteleri 951 TL'den 2 bin 426 TL'ye, fen-edebiyat fakültesi (edebiyat ve sosyal program), iletişim bilimleri ve iletişim fakülteleri 891 TL'den bin 110 TL'ye çıkarıldı.
Bu arada, tıbbi biyolojik bilimler ve fizik tedavi ve rehabilitasyon programları bin 976 TL'den bin 613 TL'ye düşürüldü.
İkinci öğretimde devlet konservatuvarı 3 bin 952 TL'den 6 bin 935 TL'ye, sivil havacılık yüksekokulu 3 bin 952 TL'den 5 bin 540'a, mesleki teknoloji tütün eksperliği ve ev ekonomisi yüksekokulları bin 781 TL'den 4 bin 430 TL'ye, bankacılık ve sigorta, uygulamalı bilimler, sağlık, endüstriyel sanatlar, takı teknolojisi ve tasarımı, beden eğitimi ve spor, spor bilimleri yüksekokulları ve ilahiyat meslek yüksekokulları bin 70 TL'den bin 227'ye, engelliler entegre yüksekokulu bin 782'den 8 bin 605 TL'ye, tapu kadastro, sağlık hizmetleri, turizm ve otelcilik, turizm işletmeciliği ve otelcilik, sivil havacılık, sosyal bilimler, teknik bilimler, uzaktan eğitim, su ürünleri meslek yüksekokulları ve adalet yüksekokulları 713 TL'den bin 940 TL'ye, denizcilik ve deniz işletmeciliği ve yönetimi yüksekokulları 891 TL'den bin 563 TL'ye çıkarıldı.
Üniversite kurulları, katkı payı miktarlarını, üniversitenin özelliğini, öğrenim dallarının niteliklerini ve sürelerini göz önünde tutarak fakülte, yüksekokul, enstitü ve bölümler itibarıyla yüzde 20 oranına kadar artırabiliyor.
5 Temmuz 2009 Pazar
Yerli Erasmus geliyor

Seneye başlayacak olan Yükseköğretim Kurumları arasındaki yurtiçi öğretim üyesi ve öğrenci değişim programı Farabi, Doğu’daki üniversitelerde görevli öğretim üyesine de avantaj getiriyor.
Avrupa Birliği (AB) üye ve aday ülkelerinde uygulanan üniversiteler öğrenci değişim programı Erasmus'un Türkiye versiyonunu olan "Farabi" önümüzdeki eğitim öğretim yılında uygulamaya geçiyor. Program hakkında bilgi veren İstanbul Üniversitesi (İÜ) Farabi Değişim Programı Koordinatörü Yard. Doç. Dr. Aylin Aktükün, binlerce öğrenci ve öğretim üyesinin dahil olacağı bu projeyle hem üniversitelerarası organik bağın pekişeceği hem de ortak projelerin üretilmesi için yeni fırsatlar doğabileceğinin altını çizdi.
Programın "gönüllülük" esasına dayalı olduğuna dikkat çeken Aktükün, ayrıca, öğretim üyeleri için önemli maddi kazanç kaynağı olabileceğini belirterek şunları söyledi:
Öğrenciye burs verilecek
"Artvin, Tunceli, Bayburt, Kars, Iğdır, Batman, Gümüşhane, Mardin, Siirt, Ardahan, Bingöl, Hakkari, Şırnak, Bitlis, Ağrı, Muş ve Adıyaman illerindeki bir üniversitede bir veya 2 dönem ders verecek öğretim üyelerinin geldikleri üniversitede aldıkları ek ders ücretinin 8 kat fazlasını alma imkanı olacak.
Buna göre herhangi bir üniversitede çalışan ve ortalama olarak bin 700 TL maaş alan yardımcı doçent unvanına sahip bir öğretim üyesi, bu saydığımız illerdeki üniversitelere gittiğinde ek ders ücretiyle birlikte toplamda ortalama 3-4 bin TL, 2 bin TL maaşlı doçent 4-5 bin TL, 2 bin 500 TL maaşlı profesör ise ortalama olarak 5-6 bin TL maaş alabilecek. Aynı şekilde Doğu illerinden de öğretim üyesi Batı’ya gelecek ancak onların alacağı ek ders ücreti gittikleri üniversitelere göre 3 veya 5 kat şeklinde değişecek." Aktükün ayrıca, öğrencilere 5 veya 10 ay boyunca aylık 150 TL’den başlayarak burs verileceğini aktardı.
Kaç kişi faydalanacak?
İstanbul Üniversitesi'nin yapacağı değişim sayısı hakkında da bilgi veren Aktükün, önümüzdeki sene 415 kişinin diğer üniversitelere gideceğini 388 kişinin de İÜ'ye geleceğini kaydetti. Aktükün, ülke genelinde ise bu sayının toplamda 10 binleri bulabileceğini vurguladı. Aktükün, Farabi Değişim Programı son toplantısında alınan kararla bu uygulamaya vakıf üniversitelerinin de dahil olduğunu ancak, öğrencilerin burs imkanından faydalanamayacaklarını söyledi.
Program için gerekli şartlar
Program ön lisans, lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencileri ile yardımcı doçent, doçent ve profesörleri kapsayacak. Hazırlık ve 1. sınıf önlisans ve lisans öğrencileri ile esas eğitime başladıkları ilk yarıyıl yüksek lisans ve doktora öğrencileri hariç bütün öğrenciler projeden faydalanabilecek.
Dikkate alınacak diğer bir nokta ise öğrenci not ortalaması olacak. Buna göre ön lisans ve lisans kümülatif akademik not ortalaması en az 4 üzerinden 2 ya da 100 üzerinden 70 olan öğrenciler programa dahil edilecek. Ayrıca yurt ve barınma ihtiyacı da YÖK tarafından karşılanacak. Başvuruların en geç 9 Temmuz'a kadar yapılması öngörülüyor.
4 Temmuz 2009 Cumartesi
Iğdır'da KPSS'de Kopya Çekerken 1 Kişi Yakalandı

| ||
AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, KPSS için Iğdır İmam Hatip Lisesi'nde sınava giren C.K, sınavda cep telefonundan kopya çekerken ÖSYM salon görevlisince yakalandı. ÖSYM yetkilileri tarafından hakkında işlem yapılan Ceylan K, daha sonra ifadesi alınmak üzere jandarma tarafından gözaltına alındı. |
22 Haziran 2009 Pazartesi
Fen edebiyat mezunlarına müjde
Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü Mehmet Küçük, fen edebiyat fakülteleri mezunlarının, özel eğitim kurumları ve dersanelerde görev alması için çalışma başlattıklarını söyledi.
"Devlet olarak özel sektörün önünde duvar örmememiz gerekir." diyen Küçük, özel sektördeki eğitimcilerin istediği kişiyle çalışma hakkı olduğunu ve bu konuda çalışma yaptıklarını kaydetti. Küçük, fen edebiyat mezunlarına sekiz derslik pedagojik formasyon eğitimi planladıklarını, bunu alanların özel dersanelerde görev yapabileceğini belirtti.
Avrupa'da öğretmenlerin iki ya da üç branşı olduğunu vurgulayan Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü Küçük, "Japonya'da ise özel dersanelerde kesinlikle kısıtlama yok. Sekiz derslik pedagojik formasyon alan, mühendis bile olsa ders verebiliyor." şeklinde konuştu. Bir inşaat mühendisinin çok güzel fizik veya kimya anlatabildiğini belirten Mehmet Küçük, "Bizde de mühendisler öğretmen olsun demiyorum, sadece fen edebiyat fakültesi mezunlarının özel kurumlarda bir miktar önünün açılmasını istiyoruz." dedi.
Türkiye'de 150 bin civarında eğitim fakültesi bitirmiş ve atanmayı bekleyen öğretmen adayı olduğunu, bunun yanında kamuda ve özel dersanelerde aynı zamanda çalışan öğretmenler bulunduğunu aktaran Küçük, bu konuda da çalışma yaptıklarını, bir kişinin hem devletten hem de özel sektörden maaş alamayacağını söyledi. Haksız rekabeti önleyeceklerinin altını çizen Küçük, "Devlette çalışan bir öğretmenin, aynı zamanda hafta sonu dersanede çalışması bana göre uygun değil. O kendi öğrencisini de oraya yönlendirmiş olur. Aynı zamanda bir de çalışma adaletsizliği de meydana gelir." diye konuştu.
Mehmet Küçük, 1984 Eylül ayında dersanelerin kapatılması için karar alındığını, aynı yıl temmuz ayında ise vazgeçildiğini hatırlattı. Mehmet Küçük, 25 yıl önce sayıları 174 olan dersanelerin bugünlerde 4 bin civarına ulaştığını, 52 bin öğretmen ve ailesiyle birlikte 200 bin kişiye istihdam sağlayarak 3 milyon 800 bin öğrenciye hizmet verdiğini söyledi. Yunanistan'da öğrencilerin yüzde 90'ının, Japonya'da yüzde 40'ının dersaneye gittiğini vurgulayan Mehmet Küçük, Türkiye'de ise bu oranın yüzde 35 olduğunu kaydetti.
"Devlet olarak özel sektörün önünde duvar örmememiz gerekir." diyen Küçük, özel sektördeki eğitimcilerin istediği kişiyle çalışma hakkı olduğunu ve bu konuda çalışma yaptıklarını kaydetti. Küçük, fen edebiyat mezunlarına sekiz derslik pedagojik formasyon eğitimi planladıklarını, bunu alanların özel dersanelerde görev yapabileceğini belirtti.
Avrupa'da öğretmenlerin iki ya da üç branşı olduğunu vurgulayan Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü Küçük, "Japonya'da ise özel dersanelerde kesinlikle kısıtlama yok. Sekiz derslik pedagojik formasyon alan, mühendis bile olsa ders verebiliyor." şeklinde konuştu. Bir inşaat mühendisinin çok güzel fizik veya kimya anlatabildiğini belirten Mehmet Küçük, "Bizde de mühendisler öğretmen olsun demiyorum, sadece fen edebiyat fakültesi mezunlarının özel kurumlarda bir miktar önünün açılmasını istiyoruz." dedi.
Türkiye'de 150 bin civarında eğitim fakültesi bitirmiş ve atanmayı bekleyen öğretmen adayı olduğunu, bunun yanında kamuda ve özel dersanelerde aynı zamanda çalışan öğretmenler bulunduğunu aktaran Küçük, bu konuda da çalışma yaptıklarını, bir kişinin hem devletten hem de özel sektörden maaş alamayacağını söyledi. Haksız rekabeti önleyeceklerinin altını çizen Küçük, "Devlette çalışan bir öğretmenin, aynı zamanda hafta sonu dersanede çalışması bana göre uygun değil. O kendi öğrencisini de oraya yönlendirmiş olur. Aynı zamanda bir de çalışma adaletsizliği de meydana gelir." diye konuştu.
Mehmet Küçük, 1984 Eylül ayında dersanelerin kapatılması için karar alındığını, aynı yıl temmuz ayında ise vazgeçildiğini hatırlattı. Mehmet Küçük, 25 yıl önce sayıları 174 olan dersanelerin bugünlerde 4 bin civarına ulaştığını, 52 bin öğretmen ve ailesiyle birlikte 200 bin kişiye istihdam sağlayarak 3 milyon 800 bin öğrenciye hizmet verdiğini söyledi. Yunanistan'da öğrencilerin yüzde 90'ının, Japonya'da yüzde 40'ının dersaneye gittiğini vurgulayan Mehmet Küçük, Türkiye'de ise bu oranın yüzde 35 olduğunu kaydetti.
21 Haziran 2009 Pazar
MÜJDE! KPSS 2009'a alındı

Bakan'dan çifte müjde! Yeni memur alımı olacak ve 2010'da yapılacak olan KPSS 2009'a alınacak..Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, Kamu Personeli Seçme Sınavı'nın (KPSS) 2010'da yapılacak olmasına rağmen kamu kurumlarının ihtiyaçları nedeniyle bu yılın sonunda da sınav yapılacağını açıkladı.KPSS'nin iki yılda bir yapıldığına dikkat çeken Yazıcı, bazı kamu kurum ve kuruluşlarının uzman, mühendis veya müfettiş gibi kadrolara nitelikli eleman bulamadıklarını söyledi. Yazıcı, "Geçen yıllarda yapılan sınavlarda yeterli puana sahip eleman olmadığı için alım yapamıyorlar. Bu nedenle bu yıl da sınav yapılabilir" dedi.2008'de yapılan sınavda başarılı olanların önümüzdeki ay ilan edileceğini belirten Yazıcı, "Kamudan talepleri alıyoruz. Muhtemelen 4 bin civarında yeni memur alımı yapacağız. Bu alımların hangi kurumlara yapılacağı önümüzdeki ay açıklanacak" diye konuştu.
17 Haziran 2009 Çarşamba
ÖSS'de hatalı soru 6'ya çıktı
FEM Dershaneleri tarafından yapılan incelemeye göre farklı bölümlerde toplam 6 soru hatalı ya da çelişkili.Fen-1 Bölümü'nde 2. Fizik sorusu, Fen-2 Bölümü 4. Fizik sorusu ile yine Fen-2 5. soruları yanlış fizik soruları olarak ÖSS tarihine geçti. Fen-1 Bölümü 22. biyoloji sorusu ile Edebiyat-Sosyal Bölümü 18. soru da hatalı, 25
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)