30 Temmuz 2009 Perşembe

A ve B Kadro Ayrımı Olacak

Özel Kanunlarla veya Özel Kanunların Verdiği Yetkiye Dayanılarak Kurulan Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Personel İstihdamıyla İlgili Usullerin Yeniden Düzenlendi.




Buna Göre, Daha Önce KPSS'de Başarılı Olanlar Arasından Kendi Mevzuat Hükümleri Çerçevesinde Atama Yapan Kurum ve Kuruluşlar İçin A ve B Grubu Kadro Ayrımı Olacak.

Özel kanunlarla veya özel kanunların verdiği yetkiye dayanılarak kurulan kamu kurum ve kuruluşlarının personel istihdamıyla ilgili usullerin yeniden düzenlendi. Buna göre, daha önce KPSS'de başarılı olanlar arasından kendi mevzuat hükümleri çerçevesinde atama yapan kurum ve kuruluşlar için A ve B grubu kadro ayrımı olacak.

"Kamu Görevlerine İlk Defa Atanacaklar İçin Yapılacak Sınavlar Hakkındaki Genel Yönetmelik"te yapılan değişiklik, Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlandı.

Buna göre, Devlet Personel Başkanlığı, her yılın Ocak ayında, ÖSYM'nin de görüşünü almak suretiyle kamu personeli için bir yerleştirme takvimi belirleyerek, ilan edecek. Kuruluşların yükümlülüğü ve Kamu Personel Seçme Sınavı (KPSS) puanlarının kontrolüyle ilgili düzenleme uyarınca da, kamu kurum ve kuruluşları, kendilerine başvuran adayların TC kimlik numaralarını, ad-soyadlarını ve KPSS puanlarının doğruluğunu ÖSYM'ye ait internet sitesinden kontrol edecek. Yapılan kontrol sonucunda sınav sonuç belgesinde tahrifat yaptığı belirlenen adaylar ilgili kurumlarca ÖSYM'ye bildirilecek. Bu adayların KPSS sonuçları iptal edilecek. Özel kanunlarla veya özel kanunların verdiği yetkiye dayanılarak kurulan kamu kurum ve kuruluşlarının personel istihdamıyla ilgili usullerin de yeniden düzenlendiği yönetmeliğe göre, daha önce KPSS'de başarılı olanlar arasından kendi mevzuat hükümleri çerçevesinde atama yapan bu kurum ve kuruluşlar için A ve B grubu kadro ayrımı olacak. Buna göre, özel kanunlarla veya özel kanunların verdiği yetkiye dayanılarak kurulan kamu kurum ve kuruluşlarının personel istihdamında geçerliliği devam eden KPSS sonuçları kullanılacak. Bu şekilde istihdam edilecek personelden A grubu kadro niteliği taşıyanlar, A grubu kadrolara atanacakların seçimine ilişkin hükümlere göre belirlenen adaylar arasından, B grubu kadro niteliği taşıyanlar ise merkezi yerleştirme işlemlerinde kullanılan KPSS sonuçları ve puanları esas alınarak belirlenen adaylar arasından bu kurumların tabi olduğu mevzuat hükümleri çerçevesinde atanacak.

29 Temmuz 2009 Çarşamba

Zirve Üniversitesine büyük ilgi

Zirve Üniversitesi, dünyanın 14 farklı üniversitesinden öğretim üyelerini ağırladı
Dünyanın 14 farklı üniversitesinden öğretim üyeleri ve okul temsilcileri, Gaziantep Zirve Üniversitesi'ni gezdi. Üniversite'ye hayranlıklarını ifade eden ziyaretçiler, Gaziantep'in, üniversite yönünden şanslı bir il olduğuna dikkat çekti.

Üniversite yerleşkesini gezen öğretim üyeleri, üniversite hakkında bilgi aldı.
United Towers Eğitim Danışmanlığı'nın ev sahipliğinde gerçekleştirilen geziye çeşitli ülkelerden yaklaşık 14 üniversitenin öğretim üyeleri ve okul temsilcileri katıldı. Gaziantep'te 2009-2010 eğitim öğretim yılında eğitime başlayacak Zirve Üniversitesi'nin kampüsünü gezen yabancı konuklar üniversiteye hayran kaldıklarını ifade etti. United Towers Eğitim Danışmanlığı Yetkilisi Önder Öztütüncü, Zirve Üniversitesi tanıtım ofisinde, üniversite kampüsünün bitmiş halini maket üzerinden inceleyen yabancı konuklara üniversite hakkında bilgi verdi.

Gaziantep Zirve Üniversitesi'ndeki geziye Macaristan'dan Debrecen Üniversitesi, Polonya'dan Lazarski Üniversitesi, Çin'den Shanghai Üniversitesi, Shangai'dan Capital Normal Üniversitesi, Amerika'dan Els American Education, Universty Of Cincihnati, Middle Tenesse State Universitesi, California Lutheran Üniversitesi ve Nova Northern Virginia Community College, Viyana'dan Viyana Teknik Üniversitesi, Dubai'den Wollongong Üniversitesi, Malezya'dan Dubai Üniversitesi, Angelie Buskin Üniversitesi, Yeni Zelanda'dan Auckland Üniversitesi'nden çok sayıda öğretim gönevlisi ve okul temsilcisi katıldı.

Gaziantep Zirve Üniversitesi'ndeki gezi sırasında Debrecen Üniversitesi'nden katılan Dr. Atilla Gilyani, Zirve Üniversitesi'ne hayran kaldığını ve burada öğretim görevlisi olarak çalışmak istediğini söyledi. Gilyani, "Bizim ülkemizde böyle büyük üniversiteler kurulmuyor. Gaziantep bu konuda çok şanslı bir şehir" dedi.

18 Temmuz 2009 Cumartesi

Liselere kayıt tarihleri belli oldu

2009-2010 eğitim-öğretim yılında sınavsız öğrenci alan ortaöğretim kurumlarının 9. sınıflarına elektronik ortamda aday öğrenci kayıtları, 3-28 Ağustos 2009 tarihleri arasında yapılacak.




Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, ''Sınavsız Öğrenci Alan Ortaöğretim Kurumlarına Elektronik Ortamda Öğrenci Kaydı'' konulu genelge yayımladı.

Genelgeye göre, ortaöğretim kurumlarının 9. sınıflarına öğrenci kayıtları elektronik ortamdan alınacak.

Oluşturulan Öğrenci Yerleştirme Komisyonlarınca belirlenecek sınıf mevcutları, imkanlar dahilinde 40'ı aşmayacak şekilde planlanacak. Okullar ''http://e-okul.meb.gov.tr'' adresinden, komisyonca belirlenen kontenjanlarını programa kaydedecek.

Aday kayıtları, genel lise ve meslek lisesi müdürlüklerince 3-28 Ağustos 2009 tarihleri arasında yapılacak.

Okul müdürlükleri kendilerine başvuran öğrencilerin kimlik, diploma notları ve adres bilgilerini e-Okul sisteminden, T.C Kimlik numarası ve ilköğretim öğrenci numarası ile girerek sorgulayacak.

Genel liselere aday kayıt işlemleri genel lise müdürlüklerince, meslek lisesi aday kayıt işlemleri ise meslek lisesi müdürlüklerince yapılacak. Genel liselere aday kayıtlarında bölge ve ikametgah adresi esas alınırken, meslek liselerine kayıtlarda bölge sınırlaması olmaksızın 10 adet okul tercihi alınacak. Adaylar hem genel liseye hem de meslek lisesine kayıt yaptıramayacak.

Genel liselere yerleştirme işlemlerinde ilköğretim diploma puanı ve yaşı küçük olan öğrenciye öncelik verilmek suretiyle aday kaydı yapılacak. Kontenjan fazlası olan diğer öğrenciler Öğrenci Yerleştirme Komisyonlarınca öğrencinin ikametine en yakın diğer genel liselere dengeli bir biçimde dağıtılacak.

Bu hususların uygulanmasından sonra da herhangi bir okula yerleştirilemeyen öğrenciler, mesleki teknik ve ortaöğretim kurumlarına yönlendirilerek gerektiğinde bu okullarda ikili öğretim yapılacak.

-''GEREKSİZ BELGE İSTENMEMELİ''-

Aday kayıtları tamamlandıktan sonra okullar ve Öğrenci Yerleştirme Komisyonlarınca gerekli kontroller yapılarak kayıt listeleri komisyonlarca onaylanacak ve en geç 4 Eylül 2009 tarihinde ''http://www.meb.gov.tr'' adresinde ilan edilecek.

İlan edilen listelere göre kesin kayıt işlemleri için gerekli evrak, ilgili okul müdürlüklerince 7-18 Eylül 2009 tarihleri arasında kabul edilerek, kesin kayıt işlemleri tamamlanacak.

''2009 Devlet Parasız Yatılılık ve Bursluluk Sınavı'' esasları ile yatılı ilköğretim bölge okulu mezunlarından söz konusu ortaöğretim kurumlarını yatılı olarak kazanan/yerleştirilen öğrencilerin kayıtlarında e-kayıt başvurusu şartı aranmayacak.

Öte yandan, Bakan Çubukçu genelgede, kontenjan açığı bulunması halinde öğrencisini, kardeşinin öğrenim gördüğü veya anne-babanın çalıştığı iş yerinin bulunduğu alanın dahil olduğu okula kayıt yaptırmak isteyen veli taleplerinin de Öğrenci Yerleştirme Komisyonlarınca değerlendirileceğini belirtti.

Terör saldırıları sonucu şehit olan ya da malul duruma düşen öğretmenlerin çocukları ile şehit, malul ve muharip gazi çocuklarının durumlarını belgelendirmeleri ve istemeleri halinde, istediklerin genel veya meslek liselerine kayıtlarının yapılacağını bildiren Çubukçu, ayrıca özel eğitim gerektiren öğrencilerin de istemeleri halinde genel veya meslek liselerine kayıtlarında isteklerinin dikkate alınacağını vurguladı.

Çubukçu, ''Mazeretleri nedeniyle, 3-28 Ağustos 2009 tarihleri arasında aday kayıtlarını yaptıramayan öğrencilerin mağduriyetine sebebiyet verilmemesi bakımından, valiliklerce belirlenecek bir takvim çerçevesinde belirtilen esaslar dahilinde Öğrenci Yerleştirme Komisyonlarınca genel liselere veya meslek liselerine kayıt ve yerleştirme işlemleri sürdürülecek'' dedi.

Bakan Çubukçu, kayıtlar esnasında gerekli hassasiyetin gösterilmesi, öğrenci ve velilerden kayıt sırasında hiçbir surette zorla bağış ve gereksiz belge istenilmemesi konusunda uyarıda bulundu.

15 Temmuz 2009 Çarşamba

YÖK Başkanını hayrette bırakan başarısızlık

YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan, ”ÖSS’ye giren 1 milyon 324 bin kişi içinde 30 bin öğrencinin soruya cevap vermemesi gerçekten ortaöğretimde bir zafiyet olduğunun işaretidir” dedi.




YÖK Genel Kurulu’nun aldığı ”ÖSS baraj puanlarının aşılmasını kolaylaştıran” kararıyla ilgili eleştirileri ”yersiz” bulduğunu söyleyen Özcan, ”hem kontenjanları artırıp hem de kontenjanların boş kalmasına yol açmanın akıllıca bir iş olmadığını” kaydetti.
AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Özcan, ÖSS’den 30 bin adayın ‘’sıfır” puan almasını değerlendirirken, ”bunun beklenmedik bir olay olmadığını” söyledi. ÖSS’de geçen yıl da 23 bin civarında adayın sıfır aldığını, önceki yıl ise sıfır puan alanların sayısının 47 bin olduğunu anımsatan Özcan, sözlerini şöyle sürdürdü:
”Bunun pek çok nedeni olabilir. Birincisi, öğrenci yeteri kadar sınavlara hazırlanmamıştır, liseden iyi gelmiyordur. Veya imtihana girdiğinde birkaç soruya bakar, soruların çok zor olduğunu anlar ve hiçbirine cevap vermemeye karar verir. Böyle bir psikolojik neden de olabilir. Ama her ne nedenle olursa olsun 30 bin kişi çok büyük bir rakam. ÖSS’ye giren 1 milyon 300 bin kişi içinde 30 bin öğrencinin soruya cevap vermemesi gerçekten ortaöğretimde bir zafiyetin olduğunun işaretidir. İnşallah bundan sonra takip edilecek politikalarda bu rakamın azaltılması yoluna gidilebilir.
Testlerde hepsine değil de belli bölümlere cevap vermeme gibi bir alışkanlık pek çok öğrencimizde var. Mesela sosyal bilimlere gidecek öğrenci fen bilimlerini cevaplamıyor veya fen bilimlerine gidecek öğrenci sosyal bilimleri cevaplamıyor. Aslında tamamından ’sıfır’ almış gibi bir durum yok ortada sadece çok az soruya cevap verdikleri için toplamda bir puanı hesaplanamayanlar da o kategoriye giriyor. Mesela siz koskoca testte 5 soruya cevap verdiyseniz sizin puanınız ’sıfır’ gibi görünüyor çünkü gerçekten o kategorilerde sözel, sayısal, eşit ağırlıklıda bir puan hesaplanamıyor. Onun için sıfır veriliyor. Öyle durumlar da olabilir ama her halükarda ortaöğretimimiz için iyi bir haber değil.”
-”ÜNİVERSİTE SINAVINDAN BAŞLAYIP GERİYE GİTMEK LAZIM”-
Bu konuda nasıl önlemler alınabileceği sorusuna Özcan, şu yanıtı verdi:
”Herhalde çok ciddi değişiklikler yapılması gerekiyor. Belki ortaöğretimde böyle bir neticenin ortaya çıkmasının sebebi üniversite sınavlarıdır. Üniversite sınavları yüzünden ortaöğretimdeki dengeler bozulmuş olabilir. Belki biz üniversiteye girişi daha rasyonel bir hale getirirsek ortaöğretim kendiliğinden düzelecektir. İnsanlar son yıllarını dershanelerde değil de lisede derslerini görerek geçireceklerdir. Belki daha çok şey öğreneceklerdir. Yani üniversite sınavından başlayıp geriye doğru gitmek lazım. Öğretmenlerin kalitelerine dikkat etmek lazım, belki müfredatı biraz gözden geçirmek lazım. Alınacak ciddi tedbirler olabilir.”
YÖK Başkanı Özcan, ”gelecek yıl uygulamaya girecek sınav sisteminin bu durumu düzeltip düzeltemeyeceğine” ilişkin soru üzerine, şöyle konuştu:
”Zannetmiyorum. Gelecek yıl yapılacak sınavın iki avantajı olacak. Bir tanesi, öğrencilerin stresini azaltacak çünkü iki aşamalı olacak. İkinci aşamayı da belki iki gün veya bir hafta arayla yapmayı düşünüyoruz. O stresin azalması söz konusu olacak. İkincisi de çok kategoride test olduğu için öğrenciler yapmak istedikleri mesleğe yönlenme bakımından daha avantajlı olacaklar. Bu iki açıdan bugünkü kullandığımız sisteme nazaran daha çağdaş ve daha modern, öğrenci için daha avantajlı bir sistem diyebiliriz.”
-”ELEŞTİRİLER YERSİZ”-
YÖK’ün, bu yıl ÖSS’ye girenlerin barajı aşmasını kolaylaştıran kararının çeşitli eleştirilere yol açtığının anımsatılması üzerine Özcan, şunları söyledi:
”Bence bu eleştiriler yersiz. Şu unutulmamalıdır: Bu ülkede yükseköğretim talep eden herkese yükseköğretim olanaklarını hazır hale getirmeliyiz. Üniversitelerimizi biraz da zora sokup kontenjanların artmasını sağladık. Bu sene 90 bin kontenjan artışı oldu. Bir taraftan kontenjanları artırıp, bir taraftan taban puanları yüksek tutup insanların o kontenjanları doldurmamasını sağlamak çok akıllıca bir iş değildi. Madem böyle bir kontenjan yaratılıyor en akıllıca iş o kontenjanları dolduracak durumu da yaratmaktı puanlar bakımından. Biz sadece puanların değerleriyle birazcık uğraşarak 165 ile 145 barajını hak edecek soru sayısında azaltma sağladık. Önceden mesela 10 soru ile 165′e ulaşırken, şimdi 8 soru ile ulaşır duruma getirdik. Bunu yapmak zorundaydık yoksa çok zorluklarla yarattığımız kontenjanlar boş kalırdı. O da ülkemiz açısından hiç iyi bir durum değildir.”
”Kalitenin düşeceği” eleştirilerine katılıp katılmadığı sorusunu Özcan, ”Belki yeni kurulan üniversitelerde böyle birşey olabilir ama eski, kendisini ispatlamış, herkes tarafından tanınan üniversitelerimizde, belli başlı üniversitelerimizde böyle bir problem olacağına inanmıyorum, olmayacaktır” diye yanıtladı.
-”İKİNCİ EK YERLEŞTİRME YAPILIR MI?”
Üniversitelerde merkezi yerleştirmenin ardından boş kalacak kontenjanlara ikinci bir ek yerleştirme yapılmasına ilişkin YÖK’ün bir karar alıp alamayacağı sorusu üzerine Özcan, ”YÖK böyle bir karar alabilir ama aldığımız önlem sayesinde çok fazla boş kontenjan kalacağını zannetmiyoruz” dedi. Geçen yıl, 7 bini lisans programlarında olmak üzere toplam 20 bin civarında boş kontenjan kaldığını söyleyen Özcan, ”Ama bu sene yaptığımız değişiklik nedeniyle zannediyorum boş kontenjan kalsa bile yine geçen seneki kadar kalır. Benim hesabıma göre ise birazcık daha az olacak” diye konuştu.
-ÖSS’DE SIFIR ALANLAR-
Öte yandan, ÖSS’de ham puanı 0.5′in altında kaldığı için ”puanları hesaplanamayan” ve kamuoyunda ‘’sıfır puan alan adaylar” olarak bilinen aday sayısı yıllara göre değişiklik gösteriyor.
ÖSS’de ‘’sıfır puan” alanlar, 2000′de 9 bin 322, 2001′de 9 bin 319, 2002′de 8 bin 819, 2003′de 26 bin 819, 2004′de 32 bin 177, 2005′de 57 bin 163, 2006′da 27 bin 864, 2007′de 47 bin, 2008′de de 28 bin 521 kişi olarak belirlenmişti.

12 Temmuz 2009 Pazar

Fen lisesi mezunlarına müjde

YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Yekta Saraç'tan Fen edebiyat fakültesi öğrencilerine müjdeli haber.





YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Yekta Saraç, gelişmiş eğitim fakültelerinin bulunduğu üniversitelerde, fen edebiyat fakültesi öğrencilerine, öğretmenlik formasyonlarının birinci yıldan sonra verilmesi hususunda üniversitelerden gelecek tekliflere olumlu yaklaşacaklarını belirterek, ''Bu da pek çok üniversitede, önceki gibi öğretmenlik formasyonu imkanını sağlayacaktır'' dedi.

Türk Dil Kurumunun 77. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla ''Türk Dili ve Edebiyatı Araştırmalarında Yeni Arayışlar: Bölüm Başkanları Çalıştayı'' düzenlendi.

Prof. Dr. Saraç, Türk Dili ve Edebiyatı bölümleriyle ilgili en büyük sıkıntının, mezunlarının öğretmen olamamasında yaşandığını belirterek, bu bölümlerin her geçen yıl daha düşük puanla öğrenci aldıklarına dikkati çekti.

Bu sorunu aşmak için fen edebiyat fakülteleriyle eğitim fakültelerinin iş birliğini içeren bir projeyi hayata geçirmeyi planladıklarını belirten Saraç, şu bilgileri verdi:

''Gelişmiş eğitim fakültelerinin bulunduğu üniversitelerde, (fen edebiyat fakültesi öğrencilerine) öğretmenlik formasyonlarının birinci yıldan sonra 2, 3 ve 4. sınıflarda verilmesi hususunda, üniversitelerden gelecek tekliflere YÖK olumlu yaklaşacaktır. Bu da pek çok üniversitede önceki gibi öğretmenlik formasyonu imkanını sağlayacaktır.''

Edebiyat fakültelerinin eski cazip haline kavuşması için öğretmenlik hakkının tanınmış olmasının yetmeyeceğini vurgulayan Saraç, Türk Dili ve Edebiyatı bölümlerinde verilen eğitimin hangi yeterlilikleri ürettiğinin belirlenmesi gerektiğine dikkati çekti. Saraç, müfredatların yenilenmesinin önemine de değindi.

YÖK'ün, iki gün önce ÖSS taban puanlarını düşürdüğünü hatırlatan Saraç, bunun nedenin geçen seneye oranla bu seneki Türkçe sorularına verilen cevaplardaki başarısızlık olduğunu söyledi. Saraç, ''Keşke bu kararı verirken, Türk Dili ve Edebiyatı bölüm başkanlarının sorularla ilgili hazırladığı rapor olsaydı'' diye konuştu.

''13 YILDAN BERİ KİM PROGRAMINI DEĞİŞTİRDİ''

Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Prof. Dr. Mustafa İsen de kitap ve yayınlara bakıldığında, ''1930'larda konulan kategorinin ötesinde bir arpa boyu yol alınamadığını'' ifade ederek, ''En doğru bilgilerin bile 70-80 yıllık ömrü vardır. Yaşadığımız dünyanın getirdiği bir tabloya cevap verecek bir konumda ortaya çıkarsak yaşamaya devam ederiz'' diye konuştu.

Edebiyat Fakültesi mezunlarının 1996'dan beri öğretmen olamadığını hatırlatan İsen, sözlerini şöyle sürdürdü:

''13 yıldan beri kim programını değiştirdi? Biz 13 yıldır öğretmen yetiştiriyormuşuz gibi devam ediyoruz. Üniversiteler kendi problemlerine çözüm bulmakla yükümlü kurumlardır. Türk dili ve edebiyatı bölümlerinin tabandan başlayan tüm sonuçları görülebilir bir proje sunması gerekli. Söyleyeceğiniz her bilgi YÖK'te sizin adınıza konuyu tam anlamıyla bilmeyenlerden çok daha önemlidir. Meselelerinize sahip çıkın ve çağdaş dünyanın sizden beklentilerine cevap verecek dinamik programlar oluşturun.''

İsen, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü müfredatlarının redaktör, kültür girişimcisi ve metin yazarı yetiştirilmesine uygun hale getirilmesi gerektiğini kaydetti. (AA)

9 Temmuz 2009 Perşembe

İşte YÖK'ün atadığı yeni dekanlar

YÖK Genel Kurulu'nda 11 fakülteye dekan ataması yapıldı.
YÖK Genel Kurulu, Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan başkanlığında toplandı. Toplantıda Eğitim, Tıp-Sağlık, Kadro, Mevzuat ve Vakıf Üniversiteleri Koordinasyon Komisyonu raporları görüşüldü. Ayrıca 11 fakülteye dekan ataması yapıldı.


YÖK'ün bir sonraki toplantısı 21 Temmuz'a yapılacak.

Ataması yapılan dekanlar şöyle:

Atatürk Üniversitesi Hukuk Fakültesi: Prof. Dr. Fahrettin Korkmaz.

Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi: Prof. Dr. Ali Yıldırım.

Balıkesir Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi: Prof. Dr. Ali Duymaz.

Bayburt Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi: Prof. Dr. Mustafa Köseoğlu

Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi: Prof. Dr. Naci Bostancı

Hacettepe Üniversitesi İletişim Fakültesi: Prof. Dr. Asker Kartarı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi: Prof. Dr. Ali Demirci.

Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi: Prof. Dr. Cemil Öztürk.

Marmara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi: Prof. Dr. Abdülkerim Kar.

Ondokuz Mayıs Üniversitesi Hukuk Fakültesi: Prof. Dr. Mehmet Hakan Hakeri.

Trakya Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi: Prof. Dr. Bünyamin Özgültekin.

8 Temmuz 2009 Çarşamba

YÖK'ten okul harçlarına zam


YÖK, üniversite öğrencileri arasında ''harç'' olarak adlandırılan katkı paylarının, 2009-2010 akademik yılı için yüzde 8 artırılmasını kararlaştırdı.


YÖK fakültelere göre katkı payı miktarlarını belirledi. Öğrencilerden alınacak katkı payı miktarları, Bakanlar Kurulunun kararıyla kesinleşecek.

YÖK'ün önerdiği miktarlara göre, örgün öğretimde en fazla katkı payını tıp fakültesi öğrencileri, en düşük katkı payını Açıköğretim Fakültesi öğrencileri ödüyor. Katkı payı miktarları örgün öğretimde 71 TL ile 591 TL arasında değişiyor. Lisans programlarının 2009-2010 akademik yılı katkı payı miktarları şöyle:

''Tıp fakülteleri 591 TL, diş hekimliği ve eczacılık fakülteleri 494 TL, veteriner fakülteleri 386 TL, tıbbi biyolojik bilimler ve fizik tedavi ve rehabilitasyon programları ile teknik eğitim fakülteleri 281 TL, İTÜ İşletme Fakültesi 402 TL, mühendislik, mimarlık, mühendislik-mimarlık, inşaat, makine, maden, elektrik-elektronik, kimya metalürji, mühendislik ve teknik, uçak ve uzay bilimleri, ziraat ve orman fakülteleri, mimarlık ve tasarım fakülteleri 387 TL, gemi inşaat ve deniz bilimleri, deniz bilimleri, su ürünleri, denizcilik, tekstil teknik ve tasarım, sanat ve tasarım, güzel sanatlar fakülteleri 316 TL, fen, fen-edebiyat (fen programı), dil ve tarih-coğrafya, ilahiyat, eğitim, mesleki eğitim, sağlık eğitim, sağlık bilimleri, endüstriyel sanat eğitim, ticaret turizm eğitimi, eğitim bilimleri, edebiyat, fen- edebiyat (edebiyat ve sosyoloji programı) iletişim bilimleri ve iletişim fakülteleri 284 TL, hukuk, iktisat, işletme, siyasal bilgiler, iktisadi ve idari bilimler 313 TL, Açıköğretim Fakültesi 71 TL.''

YÜKSEKOKULLAR

Yüksekokullar içinde de en fazla katkı payını devlet konservatuvarı ve sivil havacılık ve yabancı diller yüksekokulu öğrencileri ödeyecek. Katkı payları devlet konservatuvarlarında 545 TL'den 589 TL'ye, sivil havacılık ve yabancı diller yüksekokullarında 435 TL'den 470 TL'ye yükseltildi.

Mesleki teknoloji, tütün eksperliği, ev ekonomisi yüksekokulları öğrencileri 227 TL, bankacılık ve sigorta, uygulamalı bilimler, ilahiyat meslek, sağlık, endüstriyel sanatlar, takı teknolojisi ve tasarımı, beden eğitimi ve spor, spor bilimleri teknolojisi, fizik tedavi ve rehabilitasyon, hemşirelik, ulaştırma, engelliler entegre yüksekokulları, tapu kadastro, sağlık hizmetleri, turizm ve otelcilik işletme ve turizm işletme ve otelcilik yüksekokulları, sivil havacılık, sosyal bilimler, teknik bilimler, su ürünleri, denizcilik, deniz işletmeciliği ve yönetimi, adalet yüksekokulları ile ormancılık ve uzaktan eğitim meslek yüksekokulu öğrencileri 190 TL katkı payı ödeyecek.

Lisanstüstü öğrenim ücreti de 239 TL'den 258 TL'ye çıkarıldı.

İKİNCİ ÖĞRETİMDE ARTIŞLAR YÜKSEK

YÖK'ün önerdiği rakamlara göre, örgün öğretim gören öğrencilerin derslerini tamamlamasının ardından öğleden sonra veya akşam öğrenim gören ''ikinci öğretim'' öğrencilerinin katkı payı miktarlarındaki artış daha yüksek oldu. İkinci öğretimde artış oranları bazı programlarda yüzde 100 ve üstünde oldu. Engelliler entegre yüksekokulunda ikinci öğretim ücretleri yaklaşık yüzde 500 arttı.

Katkı payları ikinci öğretim öğrencilerinden ortalama öğrenci maliyetinin yaklaşık yarısı kadar alındığı için miktarlar örgün öğretim öğrencilerinden daha yüksek olarak belirleniyor.

2009-2010 akademik yılı ikinci öğretim öğrencilerinden alınması öngörülen öğrenim ücretleri tespit edilirken yükseköğretim kurumlarının 2009 mali yılı bütçeleri göz önünde bulundurularak bulunan cari hizmet maliyeti esas alınıyor.

Buna göre, 2009-2010 akademik yılı ikinci öğretim için veteriner fakülteleri bin 976 TL'den 5 bin 276 TL'ye, teknik eğitim fakülteleri bin 62 TL'den bin 412 TL'ye, mühendislik, mimarlık, mühendislik-mimarlık, mühendislik ve teknoloji, mimarlık ve tasarım, inşaat, makine, maden, elektrik-elektronik, kimya metalürji, uçak ve uzay bilimleri, ziraat ve orman fakülteleri bin 416 TL'den 2 bin 400 TL'ye; gemi inşaat ve deniz bilimleri ve deniz bilimleri bin 782 TL'den 2 bin 549 TL'ye, fen, fen-edebiyat (fen programı) fakülteleri bin 186 TL'den 2 bin 343 TL'ye, hukuk, iktisat, işletme, siyasal bilgiler, iktisadi ve idari bilimler fakülteleri bin 70 TL'den 2 bin 160 TL'ye, dil tarih ve coğrafya, ilahiyat, eğitim mesleki eğitim, sağlık eğitim, endüstriyel sanat eğitim, ticaret turizm, eğitim bilimleri ve edebiyat fakülteleri 951 TL'den 2 bin 426 TL'ye, fen-edebiyat fakültesi (edebiyat ve sosyal program), iletişim bilimleri ve iletişim fakülteleri 891 TL'den bin 110 TL'ye çıkarıldı.

Bu arada, tıbbi biyolojik bilimler ve fizik tedavi ve rehabilitasyon programları bin 976 TL'den bin 613 TL'ye düşürüldü.

İkinci öğretimde devlet konservatuvarı 3 bin 952 TL'den 6 bin 935 TL'ye, sivil havacılık yüksekokulu 3 bin 952 TL'den 5 bin 540'a, mesleki teknoloji tütün eksperliği ve ev ekonomisi yüksekokulları bin 781 TL'den 4 bin 430 TL'ye, bankacılık ve sigorta, uygulamalı bilimler, sağlık, endüstriyel sanatlar, takı teknolojisi ve tasarımı, beden eğitimi ve spor, spor bilimleri yüksekokulları ve ilahiyat meslek yüksekokulları bin 70 TL'den bin 227'ye, engelliler entegre yüksekokulu bin 782'den 8 bin 605 TL'ye, tapu kadastro, sağlık hizmetleri, turizm ve otelcilik, turizm işletmeciliği ve otelcilik, sivil havacılık, sosyal bilimler, teknik bilimler, uzaktan eğitim, su ürünleri meslek yüksekokulları ve adalet yüksekokulları 713 TL'den bin 940 TL'ye, denizcilik ve deniz işletmeciliği ve yönetimi yüksekokulları 891 TL'den bin 563 TL'ye çıkarıldı.

Üniversite kurulları, katkı payı miktarlarını, üniversitenin özelliğini, öğrenim dallarının niteliklerini ve sürelerini göz önünde tutarak fakülte, yüksekokul, enstitü ve bölümler itibarıyla yüzde 20 oranına kadar artırabiliyor.

5 Temmuz 2009 Pazar

Yerli Erasmus geliyor

Yükseköğretim Kurumları arasındaki yurtiçi öğretim üyesi ve öğrenci değişim programı seneye başlayacak.

Seneye başlayacak olan Yükseköğretim Kurumları arasındaki yurtiçi öğretim üyesi ve öğrenci değişim programı Farabi, Doğu’daki üniversitelerde görevli öğretim üyesine de avantaj getiriyor.

Avrupa Birliği (AB) üye ve aday ülkelerinde uygulanan üniversiteler öğrenci değişim programı Erasmus'un Türkiye versiyonunu olan "Farabi" önümüzdeki eğitim öğretim yılında uygulamaya geçiyor. Program hakkında bilgi veren İstanbul Üniversitesi (İÜ) Farabi Değişim Programı Koordinatörü Yard. Doç. Dr. Aylin Aktükün, binlerce öğrenci ve öğretim üyesinin dahil olacağı bu projeyle hem üniversitelerarası organik bağın pekişeceği hem de ortak projelerin üretilmesi için yeni fırsatlar doğabileceğinin altını çizdi.

Programın "gönüllülük" esasına dayalı olduğuna dikkat çeken Aktükün, ayrıca, öğretim üyeleri için önemli maddi kazanç kaynağı olabileceğini belirterek şunları söyledi:

Öğrenciye burs verilecek

"Artvin, Tunceli, Bayburt, Kars, Iğdır, Batman, Gümüşhane, Mardin, Siirt, Ardahan, Bingöl, Hakkari, Şırnak, Bitlis, Ağrı, Muş ve Adıyaman illerindeki bir üniversitede bir veya 2 dönem ders verecek öğretim üyelerinin geldikleri üniversitede aldıkları ek ders ücretinin 8 kat fazlasını alma imkanı olacak.

Buna göre herhangi bir üniversitede çalışan ve ortalama olarak bin 700 TL maaş alan yardımcı doçent unvanına sahip bir öğretim üyesi, bu saydığımız illerdeki üniversitelere gittiğinde ek ders ücretiyle birlikte toplamda ortalama 3-4 bin TL, 2 bin TL maaşlı doçent 4-5 bin TL, 2 bin 500 TL maaşlı profesör ise ortalama olarak 5-6 bin TL maaş alabilecek. Aynı şekilde Doğu illerinden de öğretim üyesi Batı’ya gelecek ancak onların alacağı ek ders ücreti gittikleri üniversitelere göre 3 veya 5 kat şeklinde değişecek." Aktükün ayrıca, öğrencilere 5 veya 10 ay boyunca aylık 150 TL’den başlayarak burs verileceğini aktardı.

Kaç kişi faydalanacak?

İstanbul Üniversitesi'nin yapacağı değişim sayısı hakkında da bilgi veren Aktükün, önümüzdeki sene 415 kişinin diğer üniversitelere gideceğini 388 kişinin de İÜ'ye geleceğini kaydetti. Aktükün, ülke genelinde ise bu sayının toplamda 10 binleri bulabileceğini vurguladı. Aktükün, Farabi Değişim Programı son toplantısında alınan kararla bu uygulamaya vakıf üniversitelerinin de dahil olduğunu ancak, öğrencilerin burs imkanından faydalanamayacaklarını söyledi.

Program için gerekli şartlar

Program ön lisans, lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencileri ile yardımcı doçent, doçent ve profesörleri kapsayacak. Hazırlık ve 1. sınıf önlisans ve lisans öğrencileri ile esas eğitime başladıkları ilk yarıyıl yüksek lisans ve doktora öğrencileri hariç bütün öğrenciler projeden faydalanabilecek.

Dikkate alınacak diğer bir nokta ise öğrenci not ortalaması olacak. Buna göre ön lisans ve lisans kümülatif akademik not ortalaması en az 4 üzerinden 2 ya da 100 üzerinden 70 olan öğrenciler programa dahil edilecek. Ayrıca yurt ve barınma ihtiyacı da YÖK tarafından karşılanacak. Başvuruların en geç 9 Temmuz'a kadar yapılması öngörülüyor.

4 Temmuz 2009 Cumartesi

Iğdır'da KPSS'de Kopya Çekerken 1 Kişi Yakalandı


Iğdır'da 1 kişi kopya çekerken yakalandı
Iğdır'da, Kamu Personel Seçme Sınavı'nda (KPSS) bir kişi, kopya çekerken yakalandı.
AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, KPSS için Iğdır İmam Hatip Lisesi'nde sınava giren C.K, sınavda cep telefonundan kopya çekerken ÖSYM salon görevlisince yakalandı.
ÖSYM yetkilileri tarafından hakkında işlem yapılan Ceylan K, daha sonra ifadesi alınmak üzere jandarma tarafından gözaltına alındı.